Commuovere
Her şey Jimin'in aylardır hayalini kurduğu güzel gözlü Tae'ye "Selam" yazmasıyla başlamıştı.
Her şey Jimin'in aylardır hayalini kurduğu güzel gözlü Tae'ye "Selam" yazmasıyla başlamıştı.
Bazen dünyanın karanlık bir yüzü olduğu gibi insanların da karanlık yüzleri vardır. Karanlık korkutucudur. Korkunç olan ise çekici. Ben bu karanlık dünyaya durmadan çekilen sıradan bir insanım. Peki, sen kimsin?
Doktor : Oh Sehun Hasta : Park Luhan Tanı : Afefobi (birinin size dokunmasından ürkmek veya iğrenmek) Tedavi: Öpüşmek (?!?!)
Onlar Bir Rüya Ile Birleşti. Ama Bu Rüya Onları Nereye Kadar Götürecekti... Onlar Bir Kutu Şekerleme Ile Birleşti. Ama Hayatları Bir Kutu Şekerleme Kadar Tatlı Olacak Mıydı?
Aslında ben hayatımda en çok sevilmek değil sevmek istemiştim. Çok sevmek istemiştim. Böyle dolu dolu kocaman. Her sabah işkence gibi gelen okul sabahlarımın bir gün çekilebilir hatta halatla çekilir hale gelebileceği uçsuz bucaksız hayalimin uçurumundan bile geçmezdi. Allah'ın sevdiği kuluymuşum ki hem çok sevmiştim...
Gökyüzü ağlar, beyaz ışık kırılır ve gökkuşağı oluşur. Bir kalp kırılır. Göz yaşı döker ve gökkuşağı oluşur. Ben gökkuşağıyım. Renklerim etrafa saçıldı. Şimdi ise toplamaya çalışıyorum.
Görev; Bir kızı her gün biraz daha, yavaş yavaş öldürmek. Ona işkenceler yapmak ve ölmeyi istemesini sağlamak. Acımasız ama yaralı bir adam. Umutlu ama kırılmış bir kız. Bu görevde ne olacak? Görev onlara ne getirecek? Kız görevin sonunda ölecek mi? Yoksa görevin amacı mı değişecek? Bilmiyoruz. Göreceğiz. *Hikaye ge...
Almanya'ya gitmemle hayatımın degismesi, neredeyse ayni anda oldu. Yeni okuluma alısmak bir yana bir de evde beni bekleyen bir cocuk vardi. KUZENİM!
Rüya sıradan,kendi halinde bir genç kız ancak 5 tane manken olabilecek kadar yakışıklı çocukla yakın arkadaş. Hepsi Rüya'yı doğal ve eğlenceli olduğu için kendine yakın buluyor. Ancak Rüya artık Erkek Fatma diye anılmaktan bıktı,yakın bir arkadaşı olan Ediz'in kalbini çalmak için kız gibi kızlardan olmak istiyor. Ama...
Sıradan bir blog kullanmıyordum. Tüm okulu avucumun içinde tutacak bir blogdu benimkisi. İstediğim kişiye istediğim rütbeyi verip kendisine saygınlık bahşedebildiğim gibi, istediğim kişiyi yerden yere vurabilir, insanların gözünde küçük düşürebilirdim. Bunu mümkün kılan, blog sahibinin gizli olmasıydı.
Yıldızları süpürürsün, farkında olmadan, Güneş kucağındadır, bilemezsin. Bir çocuk gözlerine bakar, arkan dönüktür, Ciğerinde kuruludur orkestra, duymazsın. Koca bir sevdadır yaşamakta olduğun, anlamazsın. Uçar gider, koşsan da tutamazsın… HİKAYE BAŞTAN DÜZENLENİYOR. AYRICA İSMİ DEĞİŞTİ. GÖRÜNCE ŞAŞIRMAYIN ^^
Umut birkaç günlüğüne süslese de gözlerini, sonunda yine çığlıkların yankılanacaktı ıssız sokaklarda. Bu bizim hikayemiz; umutsuz zihinlerimizdeki sonsuz günışığının hikayesi. 27.08.14 - 10.01.15 ∞
"Hani hep olur ya kitaplarda! Oğlan kötü çocuktur! Böyle bir cadde, mekân gibi bir yer falan vardır! Oranın sahibidir! Herkes önünde eğilir falan! Sonra bir kız çıkar! Böyle masum iyi niyetlidir melekler gibi prenses gibi-" Ada tam kendi hayatıyla kitapları özdeşleştiriyordu ki Emre'nin sinir bozucu sesiyle lafı yarıd...
Bir başka komedi hikayesi, fakat söz konusu olan Irmak, Deniz ve Ege'yse kesinlikle sıradan değil!