ÇEVRİMİÇİ
Öncelikle şu konuda bir anlaşalım. Normal değilim, o da öyle.
''O gün, bana 'Sinemaya gidelim mi?' diye sordu. 3391 kilometre öteden, şehirlerce, denizlerce uzağımdan... Yanımdaki insanlar görmezken beni, o bana imkansız olduğunu bile bile 'Sinemaya gidelim mi?' dedi...'' Aylarca sesini duymadığınız, yüzünü görmediğiniz, dokunmadığınız, kokusunu bilmediğiniz, aynı sokaktan geç...
''Birlikte belanın içine batabileceğimiz kadar battık. Ve şimdi, seni bırakmayacağım... Benimle misin?'' --- Zeynep, kendini yeni okuluna başladığı ilk gün bir felaketin ortasında buldu. Okulu, salgın bir hastalık nedeniyle karantina altına alındı. Karantinanın akşamında ise kendini okulun karanlık koridorlarında bir...
"Işıklar sana evinin yolunu gösterecek..." 3391 Kilometre ile başlayan seri Sıfır Kilometre ile devam ediyor! Kilometrelerce öteden birbirini tanımak, sevmek hatta aşık olmak kolaydı... Peki tüm bunlar yan yanayken de kolay olacak mıydı?
Epilepsi hastası olduğu için defalarca kendini öldürmek istemişti. Artık krizin belirtileri olan gül kokusunu, gözünün önünden geçen renkleri, şiddetli sarsıntıları istemiyordu. Evrenin en önemli kadınıydı, Gece'ydi. Ve onu tamamlayan bir Gölge ve gerçekleşmesi gereken bir kehanet vardı. Bunun yanı sıra aşık olması ya...
Kendi kurduğu iki hayat arasında sıkışmıştı. Gece bir kedi kız gündüz dört göz bir inekti. Aşık olduğu adama Alp'e sırlarını anlatamazken hiç hesapta yokken her şeyini öğrenen başka biri vardı okulun playboyu Tolga. İki hayat arasında kalmışken şimdide iki erkek arasında kalmıştı. Ama asıl sorun daha sonra başlıyordu...
Burası bir kar küresiydi, biz de içindeki figürler. Bizi tutup salladılar, ne olduğunu anlamadık, alt üst olduk...
Babasının ölümüyle birlikte hayattan gelecek her şeyi boş vermiş genç kız, annesinin ve üvey babasının zoruyla tüm yazını çürütmek üzere, hiç tanımadığı bir şehre, tanımadığı bir eve, tanımadığı insanların arasına gönderilir. Buradaki hiçbir şeyin kendi karanlığına ışık tutamayacağından eminken tıpkı kendisi kadar ayd...
''Bön bön çocuğu izleyeceğine yemeğini ye.'' ''Seni mi izlememi tercih ederdin?'' iğnelemem ona koymamış olacak ki, çapkınca sırıttı. ''Kusura bakma, çilli. Tipim değilsin.'' ''Bana diyene bak! Seni gidi aptal çam yarması!'' Sandalyesinden kalkmadan önce son kez bana bakıp göz kırptı. ''Dikkat et de, çam yarması seni...