KUZEN.
Almanya'ya gitmemle hayatımın degismesi, neredeyse ayni anda oldu. Yeni okuluma alısmak bir yana bir de evde beni bekleyen bir cocuk vardi. KUZENİM!
Almanya'ya gitmemle hayatımın degismesi, neredeyse ayni anda oldu. Yeni okuluma alısmak bir yana bir de evde beni bekleyen bir cocuk vardi. KUZENİM!
Bu hikayenin tüm telif hakları yazarın şahsına ait olup, izini dışında çoğaltılması ya da ticari bir amaç uğruna kurgunun kullanılması kesinlikle yasaktır. Böyle bir durum ile karşılaşılırsa, gerekli mercilere ulaşılacaktır. 18.10.2013 - 02.07.2014 -------------- Daha 18 yaşında öksüz, yetim bir genç kız.. İnsafsız...
Seni geçen gün beyaz gelinliğin içinde gördüm ya hani, dedim ki kendi kendime; '' Oğlum işte evleneceğin kadın karşında. Tut elinden kırma kalbini, yürü onunla aynı yolda...'' '' Buse benim şehrim İstanbul'du. Şehrimin içinde sen vardın, benim içinde sen. Şimdi İstanbul'umu bir kez daha terk etmeden soruyorum sana...
Adel, hayatın yükünü taşıyamadığına karar verdiği bir günde, kendini bir uçurumun ucunda geride kalan her anısıyla vedalaşırken buldu. Gözleri daha fazla gözyaşlarını taşıyamazken kollarını iki yana açtı. Bir adım ilerledi ve rüzgâr saçlarını savurdu. Her şeyin bittiğini düşündü. Ona karşı sevgisini hiç gösteremem...
Sinemis ve Ali'nin büyük aşkının heyecanıyla, şarkı tadında hayatlarıyla...
Genç adamın içindeki canavar kükrüyor, onu tüketmekle tehdit ediyordu; en sonunda, yılların çağrısı o gece cevabını buldu. Güzel, masum bir kız ona cevap verdi, karanlığına ışık oldu. Onun tutkusu cesareti ve masumiyeti genç adamın içinde uzun süredir uyuyan şefkati uyandırdı. Onun ruhundaki karanlığı çekip alacak tek...
Asla kimseye güvenme sözleriyle büyümüş genç bir kız ve ne olursa olsun pes etmeyen genç bir adam... İliklerine kadar hissettiği tanıdıklık hissiyle kavrulan genç bir çocuk. Aşk ve nefret birbirine karıştırılırsa ne olur ya da masum duygular tutkuyla eş tutulursa? Peki ya ölüm? Bir ağabey giderken, geride bıraktığı kü...
"Elimden gelse hâli hazırda kenetlenmiş ellerimizden güç alıp onu bu evden kaçırırdım. Denizi görebileceğimiz bir yere giderdik belki... Hiç konuşmazdık. Dudaklarımız değil, dokunuşlarımız konuşurdu bizim yerimize... Başımı onun geniş omzuna yaslayıp burnumu boynuna gömerdim. Onun o tatlı kokusunu doya doya içime çeki...
“İçimdeki oyuğu dolduran senken, gitmene izin verir miyim?” Romanlara konu alınacak kadar büyük bir aşkları yoktu belki de. Dışarıdan bakıldığında diğer insanlardan hiçbir farkları yoktu. Bazıları için onların tanımı Zavallı Kız ve Havalı Çocuk olabilirdi. Bazıları için. Belki de hiçbir zaman böyle olmamıştı. Eliz...
Biri babası için, birisi arkadaşı için bu teklifi kabul etti. Onlar birbirlerinin en yakın arkadaşları hatta kankalarıydı. Birbirleriylr ilgili herşeyi biliyorlar. Çok iyi arkadaşlar. Ama hepsi o kadar . Onlar Kankalar. Şimdi ise sadece kendilerinin bildiği bi anlaşmayla evleniyorlar. Onlar yalnızken kankalar ama başk...