Emo Lise

başlıkta neyse o

boy meets evil || jookyun

Jooheon şizofrendi, Changkyunsa aşık. •Lee Jooheon •Lim Changkyun

but im only human °hyungwonho

Ben de insanım HoSeok. Ben de kanayabilirim. |18|

butterfly °hyungwonho

Ben bir kelebektim, Özgürlüğünü bekleyen. Sen ise bir kafestin, Özgürlüğümü kilitleyen. •• texting •• |17|

don't cut °hyungwonho

Kalbinin acıdığını biliyorum. Yolun sonuna gelmiş gibi hissediyorsun, elindeki jiletin tek arkadaşın olduğunu düşünüyorsun. |18|

Drunk!-hyungwonho 🔚

"Lise bitince sarhoş olacağız.Mezuniyette" HyungWon serçe parmağını uzattı ve WonHo güldü. "Ilkim olacak." "Benim de öyle." WonHo gülmeye devam ederken başka bir konuya geçildi. Mezun oldukları günün ertesinde ikisi de zonklayan kafalarını tutarak uyandılar ama daha önemli sorunlar vardı. Aynı yatakta çıplak olma...

Fathers // joo-kyun ✔

•Tamamlandı• Jiwoo'un babası bir şirkette çalışıyordu, diğer babasıysa köşe yazarıydı. °Lee Jooheon + Im Changkyun° 13.11.17~16.11.17 Kısa hikaye #585 mini fic

goodbye °hyungwonho

El ele tutuştuğumuz an korkacağımız ve sorumluluk almamız gereken bir sürü şey olacak. Bu ağırlığı taşıyabilecek kadar güçlü müyüz? |17|

hero °hyungwonho

Ben sensiz yaşayamayan bir aptalım. FT Island - Severely MV'sinin HyungWonho uyarlamasıdır. |16|

Hey Daniel •●Jookyun●• ✔

Ve merhametli deniz, cezasını çektikten sonra genç katili yıldızın yanına gönderecekti. Yıldıza ve sonsuzluğa.

I Don't Fucking Care × 2Won

''Ben sikim kadar umursamıyorum hyung.'' |Chae Hyungwon x Shin Hoseok| 28052016-05062016 ❌Mantık aramayın.❌

tu me manques °kihyuk

Sanırım bir parçam her zaman seni bekleyecek. |17|

Victorious // Kihyuk

Her şeyi unutmak istiyordu. Ama barmene dönüp hafif bir içki istedi. Çünkü biliyordu ki her şeyi unutacak kadar kendinden geçerse onu evine götürecek kimse yoktu.

Emo Dini By Okysus

Emoların kutsal kitabı.

Ankara Kekoları Gerard ve Frank

Eğer saçmalığa tahammülünüz yoksa okumanızı tavsiye etmem. Hani cidden Başlıkta ne diyorsa o

Hann // Kihyuk•Jookyun

Efsanelere göre bir zamanlar Hann adında bir krallıkta güzel bir prens yaşardı. Bu prensi gören, döner bir daha bakardı. Sohbetinde bulunan, billur sesini işiten şanslı sayardı kendini. Kalbi altın gibi saf, gözleri turmalin taşları gibi ışıl ışıldı. Fakat bir gün o ışıl ışıl gözler kurban gitti bir lanete. Simsiyah o...