Sessiz
"Bu dünyada neyi en çok istersen o senin imtihanındır."
... Uzun süre temizlenmemiş tozlu raflar, camı kırık bir televizyon, eskiden kalma gazete ve dergiler... Bu evde yeni olan sadece iki şey vardı: Küvetteki yarım ceset ve bir kahvaltı sofrası. Cesetlerin devamı gelecekti,çünkü oyun oynamayı seven biriydi.
Beni kendine doğru çekip son kalan iç çamaşırımı da yırttığında artık saklanabilecek bir yerim kalmamıştı.. Bacaklarımı aralayıp üstüme uzandığında sadece fısıldayabildim.. -"Ben hala bakireyim... Lütfen.. Lütfen.." Ama bu sözlerim onu pek etkilememişe benziyordu.. -"O halde en eğlencelisinden başlayalım" dedi ve ben...
Almanya'ya gitmemle hayatımın degismesi, neredeyse ayni anda oldu. Yeni okuluma alısmak bir yana bir de evde beni bekleyen bir cocuk vardi. KUZENİM!