Mr. Köprücük Kemiği (Yaz Öküzü Devamıdır.)
.
Korku, gerilim ve heyecan arayanlar... Okurken tüylerinizin ürpermesini ister misiniz ? Korkularınızı bir kenara bırakın ve cesaretiniz varsa okuyun ! Dikkat ► Gece evde yalnızken bu hikayeleri okumayın... Hikayelerin bir kısmı çeviri bir kısmı ise bizim yazdığımız hikayelerden oluşuyor ve çeviriler bize aittir.
Almanya'ya gitmemle hayatımın degismesi, neredeyse ayni anda oldu. Yeni okuluma alısmak bir yana bir de evde beni bekleyen bir cocuk vardi. KUZENİM!
BERDEL -Düşünsene Mizgin seni Şanlıurfa kadar sevdiğimi; Çıldırırsın!- Duyduklarından sonra genç kadının dudaklarından dökülenler sonları olmuş gibiydi. -Ez qurbanete bıvım Şanlıurfa- (Kurban olurum sana Şanlıurfa!)
Mahmut tuncer'in halay çekişine hasta olan Adriana için herşey daha yeni başlıyordu. Barbara'ya aşık olan Ajdar için hayat düşünüldüğü kadar kolay değildi. Yıldız Tilbe'nin küçüklük dostu İsmail Yk ile olan dostluğu artık bitiyormuydu? Arsız bela ve Bülent Ersoy bu durumda ne yapacaktı? Peki ya mahmut? O sadece iş...
Korkuyu hissetmek isteyen içeri gelsin.Hassas insanların gece okumamasını öneriyorum.
Bir evliliği ayakta tutan yegâne güç; adamın sevdası, kadının bu sevdaya sarılışıdır. Mutluluğun formülü birbirine sevmekte saklıdır. Bu formülü bozacak günler Eroğlu konağının kapısını çalıp içeri buyur edilir. Bebek hasretinin tutulduğu konakta KUMA rüzgârı eserken kaosa doğru sürükleyen fırtınaya iki kadın, bir ada...
"Ve ateş kül oluncaya dek yanmaya devam etti. Su ise buhar olacağını bilmesine rağmen savaşından vazgeçmedi.'' Masal on sekiz yaşını doldurduğunda kaldığı yetimhaneden ayrılmak zorunda kalmıştı. Bu arada eski yurt müdürü tarafından ona İstanbul'da bir kolejde burs ayarlanmıştı. Kendine kalacak bir yer bulması gerekiyo...
Adel, hayatın yükünü taşıyamadığına karar verdiği bir günde, kendini bir uçurumun ucunda geride kalan her anısıyla vedalaşırken buldu. Gözleri daha fazla gözyaşlarını taşıyamazken kollarını iki yana açtı. Bir adım ilerledi ve rüzgâr saçlarını savurdu. Her şeyin bittiğini düşündü. Ona karşı sevgisini hiç gösteremem...
Sıradan bir blog kullanmıyordum. Tüm okulu avucumun içinde tutacak bir blogdu benimkisi. İstediğim kişiye istediğim rütbeyi verip kendisine saygınlık bahşedebildiğim gibi, istediğim kişiyi yerden yere vurabilir, insanların gözünde küçük düşürebilirdim. Bunu mümkün kılan, blog sahibinin gizli olmasıydı.
Bizim aşkımız sarılmayla başlamıştı, sarılmayla devam edecekti ve sonumuz, ikimiz sarılıyorken bitecekti. Bizimki aşk hikayesi değil, bizimki bir sarılmadan doğan, koca bir beraberliğin hikayesiydi. Ve birde... kaybedenlerin hikayesi.. * Her cümlede nefesiniz kesilmezdi. Hafif bir tebessüm veya kıkırt...
"Ben harama bakamam. Sen bana haramsın. Gözlerine bakmak, ateşe düşmek demek. 'Saçlarına dokunmak istiyorum' diyorsun lakin o dokunuşların benim için bir adet kurşun olduğunu biliyor musun? En acısı da ne biliyor musun? Benden, saçımdaki örtümden utandığını söylüyorsun ve bunu söylemene rağmen yine de karşıma geçip a...
Her kelimeyi bir cisim karşılar. Peki ya kusursuzluğu? Tabiki Aiden Butler. Tanrıları kıskandıran bu adam kanın cazibesine kapılmış bir şeytandı, sapkındı. Şehrindeki tüm "EN" leri tek tek yok eden genç adamın hesaba katmadığı birşey vardı. Ezberini bozan ve onun EN derinlerine inen Eva Price... Masumiyeti ile herkesi...
'Güçlünün daha güçlü olduğu, fakirin daha fakir olduğu çağdan sesleniyorum. Hoşunuza gitmedi mi? O zaman televizyonu açın. Bakın, orada her şey günlük güneşlik.' 80 kuşağından sıradan bir genç... Öykü Tan... Üniversiteden sonra ışıltılı bir yaşam hayal ederken; özel iş yerlerinden kapı dışarı edilmek, her atama döne...
O sadece küçücük bir kızdı; umutları olan, bir gün aptal Capitol hükümetinin yıkılacağını ve bir daha hiç bir çocuğun Açlık Oyunları ismi altında ölmeyeceğini uman masum bir kız. ----- Bu hikayede Rue'nun bakış açısından her şeyi öğreneceksiniz; hayatı, oyunlardaki hisleri hatta ölümü...