Her Şeye Rağmen ∞ 2
Düşüncelere, davranışlara hakim olunabilirdi ancak duygulara?
Her şey bir ölümle başladı. Ölüm, nefreti takip etti. Nefret, intikamı körükledi. Ve aşk hepsini alaşağı etti. Yüksek kayalarda uçan kartal, kayanın en dibinde yaşayan küçük kıza âşık oldu. Onların aşkı, çığlık. Onların aşkı, feryat. Onların aşkı, acı. Onların aşkı, ölüm. Onların aşkı, VAVEYL...
Ben kim miydim? Ben gelip geçtiğim, adımımı değdirip kendimi kazıdığım bu topraklarda bahtsız bir bedeviden fazlası değilim. Yaptığım tek hatanın, doğmak, olduğu karanlık dünyamda, yaşamak için acınası bir halde umut arayanım. Ben, insanların bakıp da göremediğiyim. Zamanın açıp da silemediği yaralarım. ...
✤ Fırtına mı daha sert eserse yaprağı düşürür? Yoksa yaprak mı daha güçlü tutunursa fırtınayı yıldırır? Başını suratıma eğdi ve lafına devam etti. "Bende sana ilgi çekici şeyler gösterebilirim." dudaklarıma doğru fısıldadı kelimelerini. Sıcak nefesinin suratıma çarpmasıyla gözlerimi yumdum. Üzerimde bıraktığı bu...
"Kimseye güvenim kalmadı benim." dedi kuru bir sesle. "Yanından gitmem için mi söylüyorsun bunu bana?" Sesimi onunki kadar ifadesiz tutmaya çalışmıştım ancak boğazıma oturan yumru buna engel olmuştu. "Yanımda kalman için söylüyorum." diye itiraf ettiğinde sesi acı çekiyormuş gibi çıktı. Yıkılmaz Doğu Keskin'i ilk def...
Icindeki alev alev yanan ateşle atıldığı savaşta tüm değerleri yerle bir olan kara gözlü bir adamdı Savaş. Ve o savaşın ortasında kalan , en büyük bedeli ödemek zorunda bırakılan uzun saçlı bir kadındı Nazlı. Ikisi de o geceye kadar birbirlerini tanımıyorlardı. Ama o hatırlamak bile istemedikleri , acımasız savaşa...
Parlayanların buluşma noktası Facebook grubumuz: Gamze Aydeniz Hikayeleri Instagram hesaplarımız: @gamzeaydenizz @aydenizdongusuu @curetkar_yakut Bir şeyler olduğu kesindi... Bıçak gibi keskin, aynadaki yansımalar kadar bencil, nefesle aynı doğrultuda olmazsa olmaz bir şeydi. Görmezden gelmeyi denedi genç kız. Görmedi...
Bakışlarım gözlerini bulurken "Gözlerime bak ve doğruyu söyle" Başımı yavaşça sallayıp gözlerine bakmaya devam ettim. Sakin bir sesle "Ne görüyorsun ?" Gözlerimi kırpıştırdım. Kaşlarımı çatıp dikkatlice inceledikten sonra omuz silkerek"Göz " Bir Cemre Vakası'na hazır mısınız ? © Tüm telif hakları saklıdır. (Haklar...
Aslında ben hayatımda en çok sevilmek değil sevmek istemiştim. Çok sevmek istemiştim. Böyle dolu dolu kocaman. Her sabah işkence gibi gelen okul sabahlarımın bir gün çekilebilir hatta halatla çekilir hale gelebileceği uçsuz bucaksız hayalimin uçurumundan bile geçmezdi. Allah'ın sevdiği kuluymuşum ki hem çok sevmiştim...
Düzenlenmiş bir oyun. Kurulan planlar. Kurtarılması gereken bir aile. Ödenmesi gereken bir bedel. Yolunda gitmeyen şeyler. Yıkılan kurallar. Ve,en önemlisi...Hissedilmemesi gereken duygular.
"Biz her zaman farklıydık. Normal diye bir kavram bizim hayatımızda hiç var olmamıştı. Zıttık, birbirimizle uyuşmuyorduk. O siyahsa ben beyazdım. O karanlıksa ben aydınlıktım. O soğuk bir kış rüzgârıysa ben ılık bir yaz esintisiydim. Biz Ateş ve Su'yduk. Evrende bilinen en büyük zıtlıktık. Belki birlikte olmamız bile...
Küçücük bir bedeni nasıl sığdırdılar beyazlar içine? Oysa kendi halinde saf ve naif dünyadan kopuk bir kızken, koskoca konağa nasıl sığdırdılar? Her yeri intikam kokan bir adamın ruhuna işleyen kız... Hayat fazlasıyla Asel kokuyordu. ❝Madem ki sen kıydın benim kardeşime.❞ Hırsla üfledi nefesini orta yaşlardaki adamın...
"Özür dilerim." "Dileme.Ben özür diliyor muyum? Sana köpek gibi aşık olduğum için senden özür diliyor muyum?" *** O benim öğretmenimdi, bana nasıl güzel sevilir o öğretti.
Fırtına ve Yaprak kitabının 2. yani devam kitabıdır. Bu kitabı okurken, karakterleri ve olayları anlayabilmeniz için 1. kitabı okumanız gerekmektedir.
Bizim aşkımız sarılmayla başlamıştı, sarılmayla devam edecekti ve sonumuz, ikimiz sarılıyorken bitecekti. Bizimki aşk hikayesi değil, bizimki bir sarılmadan doğan, koca bir beraberliğin hikayesiydi. Ve birde... kaybedenlerin hikayesi.. * Her cümlede nefesiniz kesilmezdi. Hafif bir tebessüm veya kıkırt...
**Bazen birşeye sahip olduğumuzu sanırız. Ama yalnızca 'sanırız'** "Herşey yoluna girecek!" "..." "Herşeyi unutturacağım sana. Bütün yaşadığın o kötü zamanları" "..." "İnsanlar neleri unutuyor.. Sende bu yaşadıklarını unutacaksın!" "Unutmayacağımı ikimizde biliyoruz" "Unutmak zorundasın lanet olası! Unutacaksın!!!" ~B...
Aşk,uçurtmalara benzer paşam... Sen ne kadar seversen sev,ne kadar özgür bırakırsan bırak o kendi karar vermeli ne kadar yükseleceğine... Çocukluğumuz uçurtmalarımızdı bizim bir de sevdalarımız... Sevdalarımızı da böyle yaşardık,korurduk hatta kimi zaman ne kadar sıkı tutarsak tutalım elimizden kayıp giderdi ama mesel...
Onun gri kaldırımda oturup sigara içmesini bekleyen küçük kızdım ben. Bakışları bana döndüğünde 'Acaba ne için kızacak?' diye kendini korkutan Ufaklıktım ben. Gülümsediğinde ona hayran olan, onun güzelliğinden canı yanan biriydim ben. Bana sarıldığında bulutların üzerinde uçan onun Küçüğüydüm ben. Ben Su Yıldırım...
Canından çok sevdiği kadını bir anlık şehvete kapılıp aldatan bir adamdı Ege. Güvendiği, hayatımın aşkı dediği adamın ihanetiyle derinden sarsılan bir kadındı Adelina. İlk görüşte aşık olduğu kadını hayata döndürmeye çalışan bir adamdı Uraz. Adelina ne yapacaktı? Yıllarını verdiği adamı affedecek miydi, yoksa Uraz'ın...
Gül ve onun baş gardiyanıyla tanışın. Gül için Mardin artık bir kafes haline gelmiştir ve bu kafesin baş gardiyanı Azat'tır. Peki ya Gül yanılıyorsa ya Azat kafesin değil de kalbinin efendisiyse? Azat Gül için özgürlüğünde olmuştu. O artık Mardin'e tutsaktı, abisi yüzünden ağalık ona dayatılmıştı. Azat bu kadar fedak...
Aşk hiç bu kadar karanlık olmamıştı... Bir tarafta zenginlik ve lüks içinde yaşayan Buket, bir tarafta herkesin korktuğu, tehlikeli ve insafsız Kağan! Buket'in hayatı babasının iflasıyla değişir ve eski kusursuz günlerini İzmir'de bırakarak zorlu bir yaşam süreceği Ankara'ya taşınmak zorunda kalır. ...
"Yanımızdan geçip giden adamlar var... Bir de dönüp baktıklarımız, durup izlediklerimiz... Onlar Efsunlu Adamlar... Sırası geldikçe anlatılacaklar."
Annem ve babam, bana karşı hiçbir zaman, o sevgi dolu ve ilgili anne babalar gibi olmadılar.O yüzden ben de küçüklüğümden beri kendimi, rengârenk hayaller kurarak mutlu etmeyi öğrendim.En sevdiğim hayalin rengi ise beyazdı.Beyaz bir gelinlik... Beyaz, mutluluğun, aşkın ve bir gün kendi yuvamı kurabileceğimin müjdecisi...
Almanya'ya gitmemle hayatımın degismesi, neredeyse ayni anda oldu. Yeni okuluma alısmak bir yana bir de evde beni bekleyen bir cocuk vardi. KUZENİM!
"Geçmişin izleri yüzünden sevgiye ve aşka inanmayan bir adamla en büyük hayali gerçek bir aşk yaşamak olan genç bir kızın,sırlarla dolu hikâyesi.'' Melisa, 17 yaşında bir lise öğrencisidir. Zorluğa dair hiçbir şey bilmeyen, bu yaşına dek el bebek gül bebek büyütülen, içinde kötülüğe dair hiçbir şey olmayan Melisa'nın...