Eski Defterler
Kadın ateşti. Bir bakışıyla kül ederdi adamı... Adamsa barut gibiydi kadın yaklaşamazdı yanına ... onlar nihai sondu ...
Kadın ateşti. Bir bakışıyla kül ederdi adamı... Adamsa barut gibiydi kadın yaklaşamazdı yanına ... onlar nihai sondu ...
''O gün, bana 'Sinemaya gidelim mi?' diye sordu. 3391 kilometre öteden, şehirlerce, denizlerce uzağımdan... Yanımdaki insanlar görmezken beni, o bana imkansız olduğunu bile bile 'Sinemaya gidelim mi?' dedi...'' Aylarca sesini duymadığınız, yüzünü görmediğiniz, dokunmadığınız, kokusunu bilmediğiniz, aynı sokaktan geç...
Çatık kaşlarının ona nasıl bir hava kattığından habersizdi. Sinirli? Korkunç? Belki de her ikisi fakat bu bile yüzünün güzelliğini gölgeleyemiyordu. Düşüncelerimi, dişlerini sıkarak söylediği kelimeler böldü, "Benden uzak dur." Sol omzumda topladığım saçlarımı serbest bırakırken, attığım şiddetli kahkahayı bastıramadı...
"Biri kursun önündeki asfalta koca harflerle 'SENİ SEVİREM HAFIZ' yazmış." dedi Vesile Hoca. Sinirli bir şekilde güldü ve bakışlarını bize çevirdi. "Hem de kırmızı harflerle." Hocanın karşında dizilen biz, kendimizi gülememek için zor tutuyorduk. En sonunda o homurdanma sesi birimizden çıkmış ve bütün ciddiyetimizi...
"Sen bir tırtılsın" dedi bana. "...ben senin kelebeğe dönüşünü izliyorum." Ardından bir kez daha gülümsedi. Yemin ederim ki o gülümsemenin yerine bana bir tokat atmasını isterdim. Kelimelerin, acısına bulanıp gülümsemesinin altında sessiz sedasız ezilişini hissettim. Bilmediği bir şey vardı; ben, bilmediğimi sandığı o...
Aslında aklımın almadığı bir hikayem vardı benim. O gün o camiiye girip de onların kutsalı olan ezan sesinden rahatsız olduğumu söylediğimde bana nefret eder gibi bakan o adama günün birinde deli gibi aşık olacağımı bilmiyordum. İşin komik yanı o adam da bunu tahmin dahi edemezdi. Birbirinden ölümüne nefret etmesi ger...
0543#: Az önce kantinciye at etinden köfte yapıyor diye bağırdın. Efnan: Bana bilmediğim bir şey söyle. 0543#: Ben at eti seviyorum lan. Efnan: Banane lan Ebu Cehil karpuzu.
Az önce Eylül'ün tuttuğu boşta kalan elini yeşil kalın askeri kemerinin üzerine koyup lafa girdi. " Gel ben sana espriyi göstereyim."dedi. Elini kemerinin üzerinden çekip göğsünün üzerinde yazan yazıyı işaret etti. " Bak bakalım burada ne yazıyor?"dedi sesindeki alaycı tınıyla. " Arslan."dedi karşısındaki adam kıs...
İnsan, bastırdığı duygunun esiri olur derler hep, öyle de zaten. Ama düzeltilmesi gereken hususları var. İnsan; yaşayamadığı, karşılık göremediği, kursağına bir yumru gibi oturan duygunun esiri olurdu ve ben, bu adama küçük bir çocuğun hayallerine olan bağlılığı gibi bağlanmıştım. Onun vesilesiyle öğrendiğim dinim ise...
''Birlikte belanın içine batabileceğimiz kadar battık. Ve şimdi, seni bırakmayacağım... Benimle misin?'' --- Zeynep, kendini yeni okuluna başladığı ilk gün bir felaketin ortasında buldu. Okulu, salgın bir hastalık nedeniyle karantina altına alındı. Karantinanın akşamında ise kendini okulun karanlık koridorlarında bir...