-Alhena-
Uzun bir zaman sonra tekrar dostumu ziyaret edecektim. Nasıl da heyecanlıydı kalbim... Yalnızlık Kumsalında koşmaya başladı içimdeki o küçük lale, ellerimi tutuyordu beni de koşturuyordu. Kırmızı deniz fenerini yaklaştıkça adımlarımı yavaşlatmıştım. Batan güneş deniz fenerinin demir korkuluklarından sıyrılıp gözlerimi okşuyordu. Denizin turuncu sularında gezdirmiştim ellerimi. Sanırım bu dostuma sarıldığımı gösterme şeklimdim Kulaklarımda tanıdık bir şarkı benimleydi. Sonra gözlerimi tekrar yalnızlık kumsalına çevirmiştim. Birkaç karganın gökyüzünde uçtuğunu görmüştüm.Tüm neşem kaybolmuştu. Kargaların siyah tüylerinden biri süzülürken deniz fenerinin önünde uyuyan köpeğin başucuna durmuştu. Köpeğe yaklaşmıştım. Başının diğer tarafını göremeyince olduğum yerde kalmıştım.Her yerde kahverengi tüyleri vardı. Derisi kalkmıştı. Vücudu ezilmişti, delikler vardı. Neden hep ölümden haber veriyordu bu dalgalar. Neden her yaşımda hediye verircesine ellerime küçük atmayan kalpler bırakıyordu. Ben de küçüktüm bilmiyor muydu? Küçük lale hep yaptığı gibi kuma bir çukur daha açmak istedi. Ama o artık küçük lale değildi. Olduğu yerde hıçkırarak özür diledi. Defalarca kez aynı kelimeleri söyledi. Ağlarken kendi sesini duymayı sevmediğine o an karar vermişti. Söyledikleri bir tek inancı ve kırmızı deniz feneri bilmişti. Güneş gözlerimden ayrılmaya başlayınca ben de küçük cansız bir bedenin yanından hissiz tenine değen rüzgar gibi ayrılmak zorunda kalmıştım. Birkaç adım daha attıktan sonra evi görmüştüm. Gözlerim kaşe kabanımın kollarını sürtünmekten yanmaya başlamıştı ama hala ıslaktı.Sonra birkaç adım sesi dolmuştu kulağıma, küçük bir köpeğin peşimden geldiğini görmüştüm. Yanı başımda durmuştu. Tüyleri kahverengiydi. Sanki uyuduğu yerden kalkıp bana veda etmeye gelmişti! Yere çökmemle başını sağ bacağıma koymuştu... Dakiklarca güneşin ışığı yeryüzünden kayboluncaya kadar o köpeğe sarılıp ağlamıştım. Belki dedim bir yere yazarsam iyi hissederim. Teşekkür ederim
ikigai97
@-Alhena- vedalar zor. Göz yaşı ise ona ulaşamamanın verdiği sancının çığlıklarının eseri. Biraz daha dayanmalisin dedikçe dünya üzerinde var olan acımazlığın varlığı her yeri sarmış. Sağına dönsen gidecek yer yok soluna dönsen gidecek yer yok. Geri de gidemiyorsun ileride. Zamanın ilaç olabileceği yalanına tutunup kaldık. İlaç değildi. Kızgın kumlara gömüyorduk onları ve onlar hala hayatta kalmayı başarıyordu. Çiçeğim var olmak sancısı Allah'ın bize sunduğu bir imtihan. Bize sunduğu bir test. sorular zor ve ağır. Dayanmak imkansız gibi gelse de hala yanında olduğunu unutmayasın. Burasın bir zindan yeri olduğunu biliyoruz. Sanki zalimler kazandı. Hayır hayır. Sadece onların daha da dibe batmasını istiyor. Allah o mazlumu çok sevmiş ki yanına aldı. Klan bizlere dayanma gücü versin. Bil ki hala sana ihtiyacı olanlar vardır. Onlarla kal.
•
Reply