090521
21.14
Ailemin bende yara olarak kalmasını istemiyorum. Bir gün, mezarları başında, beni birbirlerinden neden korumadıklarını sormak istemiyorum. Neden her zaman sustuklarını veya en azından birinin yanımda olmadığını sormak istemiyorum. Böyle şeylerin olmaması lazımdı, evde çıkan neredeyse her tartışmada haklı olanın yanında olan çocuk için, olmamalıydı. Ve o çocuğun yeniden kasılıp titremelere başlamaması lazımdı, çok çabaladı çünkü. Yeniden olmaz, yeniden başlayamaz. Herkese karşı tek başına, kimsesiz savaşmak zorunda olsa bile, yeniden olmaz. Sırf ailesi, sadece yara olmasın diye kendini yaralayıp duramaz artık. Olmamalı, olmayacak.
Neden böyle oluyor bilmiyorum. Yani, evde tartışma olduğu zaman kimse üzülmesin, hasar almasın diye uğraşmaya çalışıyorum. Ama ben evden biriyle tartıştığım zaman (özellikle annemle), diğerlerinin umursadığı tek şey balkon kapısının açık olması ve sesimizin dışarı gidip komşuları rahatsız etmesi. Gerçekten neden böyle? Biri çıkıp dese ki şu yüzden böyleler, tamam der devam ederim. Ama böyle olduğu zaman, ortada kabullenecek hiçbir şey olmuyor. Bir baba, kızının üzülmesini neden ister ki? İster mi ki? Neden hep göz ardı edilen oluyorum? Bir sebebi vardır mutlaka. Belki de tek sebebi, onlardaki değerimin veya önemimin bu kadar olması. Hiçliğe yakın, hiçlikten gelen. Özensiz? Sanırım oldu.
Tabi bir şeyler böyle diye, yaşamaktan vazgeçecek değilim veya onlar ailem olmaktan çıkacak değil. Sonuçta, ne olursa olsun aile olduğu gibi kalmak zorunda, değil mi? Ama, insanın ömrünün sonuna kadar eksik olarak, yara olarak öylece kalıyor. Belki hep kanıyor belki de bazı sevgilerle kabuk tutmaya çalışıyor.
Olmasın işte böyle, çok şey mi istiyorum sanki... Böyle olması boğuyor beni. Korkutuyor, kendimi ne kadar kasarsam kasayım birileri sesimi duyar da kazara yanıma gelir diye korkuyorum. Böyle olmasaydı, daha iyi olurdu bir şeyler; böyle olmamalıydı işte.