Bekledim. Beklemeye başladığım ilk zamanlar o oyuncağın bana alınmasını bekledim. O pasparlak paketi açıp içindeki oyuncak ayıya sahip olmayı bekledim...
Beklemeye devam ettim. Belki beni sever diye bekledim. Belki şevkat gösterir diye bekledim.Birgün benimle gurur duyar diye bekledim...
Bekledim.Yalancı gülüşlerin durup, şuh kahkahalarla bezenmiş bu dünyadan çıkabilmeyi bekledim...
Bekledim. Birgün karşılıksız sevilmeyi bekledim. Birinin çıkıpta sana yüreğimle dokunmak istiyorum demesini bekledim...
Bekledim, ikinci bir kitaba geçmeyi bekledim hep. Yeni bir sayfa açamazdım, çünkü kitabım dolup taşmıştı. Boşluklarla...
Ve yine bekledim. Bu sefer neyi beklediğimi bilmeden...
Ve biliyormusunuz ben en çok beklemeyi sevdim. Hatta o kadar sevdim ki şu cehennem gibi hayatımda sadece beklemeyi sevdim ben.Ben anlamadan beklemenin müptelası oldum. Beklediklerim olmadı. Umutlarım ellerimden kayıp yere düşüp parçalanacağı zamanda biri tuttu onları. Ve tüm beklediklerim onunla birlikte oldu...
Ben bir kardelenim, karların arasında boynu bükük. Bir gün güneşe çıkmayı bekledim... Oysa güneş hep ordaydı, o beni beklerdi ben onu...