-Zweisamkeit-

bilir miydim bi' yangının başladığını. ellerime konmasaydı ellerin.  bi' kuş çırpınmasaydı avuçlarımda. kalbimin vuruşunu duymasaydım. bu kadar sevebilir miydim seni. böylesine özlem kesilir miydim. alev alev. tepeden tırnağa.  yıllar mı. sahi nerede o geçen yıllar ben daha dün başladım yaşamaya. 

-Zweisamkeit-

bilir miydim bi' yangının başladığını. ellerime konmasaydı ellerin.  bi' kuş çırpınmasaydı avuçlarımda. kalbimin vuruşunu duymasaydım. bu kadar sevebilir miydim seni. böylesine özlem kesilir miydim. alev alev. tepeden tırnağa.  yıllar mı. sahi nerede o geçen yıllar ben daha dün başladım yaşamaya. 

-Zweisamkeit-

"Yükmüşüm ya da yokmuşum gibi hissettiren hayatlardan çıktım. Her zaman gemiler batmaz. 

-Zweisamkeit-

bi sana içimi dökmek istedim, bi sen yoksun
Reply

-Zweisamkeit-

Tutam sevgi, bir parça anlaşılmak, biraz da sadakatti. Siz yere göğe sığdıramamıştınız,  biz bir duaya sığdırmıştık bunca şeyi…
Reply

-Zweisamkeit-

Öyle kusursuz bir şey değildi istediğimiz. Bir 
Reply

-Zweisamkeit-

Ve sen, seni düşünürken kaç defa gülümsediğimi bilmiyorsun

-Zweisamkeit-

güzel gülüşlü sevgilim.
            birkaç yaranın birçok izisin sen. 
Reply

-Zweisamkeit-

Yeşil bir koltuk alacağım. Üzerinde uyuduğumda huzur bulacağım. 
Reply

-Zweisamkeit-

saçlarımı okşayıp beni uyutmana ihtiyacım var.
Reply

-Zweisamkeit-

saçları dağınıktı hep, elleri her zaman titrer sigarsı ellerinden düşmezdi. elleri hiç ısınmazdı. gözleri kanlanmış altı morarmıştı, enkazını gözlerinde taşırdı. görmezdi kimse o enkazın altında yatan çocuğu. güçlüydü ama bir o kadarda savunmasız. onu mutlu etmek kolaydı, yıkmak ise daha kolay. bilirdim en küçük bir kelimem bile onu yıkabilirdi hassastı, kırılgandı. omuzlarında dünyanın yükünü taşır, kamburlaşan omuzlarına rağmen dik yürürdü. çok güçlü görünürdü sarsılmaz bir dağ gibi, ama bilirdim o sarsılmaz görünümün altında en küçük taşa takılıp düşen çocuğu görürdüm. ağlamaktan çekinmezdi, saklardı ağladığını ama bilirdim. her göz yaşı ateş olup göğüsüme düşerdi, göz yaşlarını silemeyen parmak uçlarım tutuşur yanardı. kâbusları bitmezdi her gece ağlayarak uyanırdı. susardı hep. çok susardı. susmasını bile severdim. onu sevmek başkaydı ama onu sevmeyi sevmek işte o bambaşkaydı. göğüsü mabetim, gözleri cennetimdi.   

-Zweisamkeit-

"Kırıp dökmeye gerek yokmuş, sessizce kabullenip devam etmeyi öğrenmek gerekirmiş. olmuyorsa zorlamanın anlamı yokmuş. tek taraflı çabayla insan ilişkisi yürümezmiş. bazı şeyler o an anlamlıymış, kaçırınca geriye dönmek imkansızmış ve zaman ayırmak çok kıymetliymiş, öğrendim."