Çocuk değil!" dedi Sirius sabırsızca.
"Ama yetişkin de değil!" dedi, yanakları kızarmaya başlayan Mrs Weasley. "O, James değil, Sirius!"
Sirius soğuk soğuk, "Onun kim olduğunu gayet iyi biliyorum, Molly, sağol," dedi. "Bildiğinden pek de emin değilim!" dedi Mrs Weasley. "Bazen ondan öyle bir söz ediyorsun ki, en iyi arkadaşının geri döndüğünü düşünüyor gibisin!"
°°°°°° °°°°°°°°°°
"TANRI AŞKINA!" diye haykırdı Mrs Weasley. "NE GEREK VARDI - YETTİNİZ ARTIK - BÜYÜ KULLANMANIZA İZİN VAR DİYE EN UFACIK ŞEY İÇİN ASALARINIZI ÇEKİYORSUNUZ!"
°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°
Mrs Weasley tavukları ürküterek bahçeyi geçmiş, geliyordu. Doğrusu, kısa, tombul, müşfik yüzlü bir kadın olarak, kılıç dişli bir kaplana inanılmayacak kadar benziyordu. "Ah," dedi Fred. "Eyvahlar olsun," dedi George. Mrs Wesley onların önünde durdu, elleri belinde, bir suçlu yüzden diğerine baktı. Üstünde, cebinin birinden bir asanın dışarı çıktığı çiçekli bir önlük vardi.
"Demek öyle."
George, besbelli şen şakrak, gönül alıcı olduğunu sandığı bir sesle, "Günaydın, anne," dedi. Mrs Weasley, öldürücü bir fısıltıyla, "Ne kadar üzüldüğüm hakkında hiçbir fikriniz var mı?" diye sordu.
- JoinedJune 22, 2024
Sign up to join the largest storytelling community
or