uzun zaman boyunca aşkımı, sevgimi, sayılarla paylaştırmaya; matematikle açıklamaya çalıştım.
eski yazılarımı okuyanlar bilir.
ama şimdi öğrendim ki,
aşk benim umduğumun aksine ne sayılarla ne de matematikle alakalı.
uzun zaman boyunca aşkımı, sevgimi, sayılarla paylaştırmaya; matematikle açıklamaya çalıştım.
eski yazılarımı okuyanlar bilir.
ama şimdi öğrendim ki,
aşk benim umduğumun aksine ne sayılarla ne de matematikle alakalı.
‘neden jeongguk’u görmeye gitmedin? onun için ne kadar değerli olduğunu bilmiyor musun?'
elbette biliyordum. belki de bu yüzden odasına giremedim. ben bozulmuştum ve dikenliydim, yaklaşmaya çalışan herkes kaçınılmaz olarak incinirdi.
and she said those words
"i wish my mother gave me another name"
"i wish i could be stronger than my dad"
or
"i wish i could met you earlier"
i wonder this time when she goes, shes always gone for too long, i wonder if she comes back to me.
They lie right to your face in this town
But what did you expect?
She wishes that she could have seen what they saw
That left them so unimpressed
So she gave it a try
She started to cry
She said to herself, "Well, at least it could have been worse"
And it almost worked
denedim bizi, ruhumun ikizi.
sandim ayni parmaklarimizin izi.
seni gordugum anda vurdu bir kalp krizi.
inan ki, inan ki.
yaramaz kedi, yok ki tabii dili!
nasil soyler ki sana olani biteni...
ben yalancı değilim, düşündüğümü söylerim.
seni inandırabilecek değilim,
şair şiirini kandırabilir mi?
ben sadece şiiri okumak istiyorum,
yazmak değil.