-kalbimdekiveda

Ben birine ev olamayacak kadar harabeyim...

-kalbimdekiveda

Soğuktu, buz gibi. O an hiç sevmediğini hissettim iliklerime kadar. Ben sadece... sanmıştım işte ya yine aptal gibi. Unutmuştum beni kimsenin sevemeyeceğini...Sana değer veriyorum diyemedim. Gitme diyemedim. Bu sadece acı verirdi... Yeni bir yalana inanmak olurdu bu.  Gitmeliydi, gitti. Bu kez sonsuza dek...

-kalbimdekiveda

"Unuturum sandım, senin gibi unuturum sandım, alışırım sandım, içimdeki şu acı diner sandım, senden vazgeçerim sandım... Diyorum ya işte sandım işte. Unutamadım, alışamadım, acım dinmedi, vazgeçemedim. Seni hep içimde yaşadım. Hayallerimde sarıldım sana, hayallerimde öptüm, hayallerimde kokladım seni. Ama biliyorum sen beni unuttun, sevmiyorsun artık. Sen hep içimdesin sevdiğim en saklımda kimse alamaz seni ordan, sen bile...''

-kalbimdekiveda

Küçük kızın bu gün canı çok acıdı, saçları ağır geldi. Kesmeliydi, kurtulurdu bu acıdan... Aynanın karşısına geçti gülümsedi aynadaki kişiye çenesi titrerken devam etti gülümsemeye. Kesti saçlarını sonra uzatmak için çabaladığı saçlarını bir kez daha kesti. Geçecekti artık acısı. Saçları gitti çünkü acısı da gidecekti...

-kalbimdekiveda

Bazen o kadar doluyorum ki anlatayım istiyorum... Bir kaç kelime edeyim, anlatırsam geçer belki diyorum. Sonra kelimeler dilimin ucuna geliyor. Boğazım acıyor, dilim kilitleniyor sanki. Susuyorum. Yine susuyorum... ‘Gerçekten anlatacak mıydın?’ diye soruyor içimdeki yaralı benliğim. Gözlerime yaşlar doluyor, dudaklarımda ise acı bir tebessüm yer ediniyor. ‘ Anlatınca geçecek mi sandın gerçekten?’ diye bağırıyor iç sesim. ‘Ağlayınca göz yaşını silip sana sarılıp yanında mı olacaklar sandın?’ diye haykırıyor benliğim. ‘Daha çok acıtmaya çalışacaklar, neden anlatmak istiyorsun?’ diyerek yüzüme çarpıyor gerçeği... Daha çok acıtacaklar. Gözlerimi gökyüzüne çevirip derin derin nefesler alıyorum, aldığım her nefes boğazımı yakarken nefes alıyorum. Ellerimle oynamaya başlıyorum, titreyen ellerimi görmesinler diye. Sahteden gülümsüyorum, titreme nöbetlerim gelmesin diye... İç benliğim fısıldıyor sonra ‘Sen çok güçlüsün yaralı kızım’ diyor. Tekrar ediyorum ‘Sen güçlüsün’ belki onlarca kez bu kelimeyi tekrar ediyorum. ‘Sen güçlüsün...’ Titremem azalıyor, nöbetleri engelliyorum. Aldığım nefeslerde binlerce kez ölüyorum. Ama dayanıyorum. Hep dayanacağım, hep güçlü olacağım. Çünkü buna mecburum...