evindir 4 duvarda güvende hissettiğin ama içinde kavga eksik olmayan.

insanoğludur muhtaç olduğun ama yinede nefret ettiğin.

renklerdir silinen ama yinede sevilen

paradır her şeyi alabilecek gibi gözüken ama zamanla her şeyi yok eden

gecedir bitmesin dediğimiz ama bir türlü ağlamadan duramadığımız.

sessizliktir duyulamayan ama yinede ürküten.

evrendir sonsuz diye bahsedilen ama kanıtlanamayan.

karanlıktır görülemeyen ama korkulan.

hayattır acımasız olan ama yinede yaşamak zorunda kılınan.

başarıdır zorlayan ama sonunda mutlu eden.

kelimelerdir, söylemek istediğin ama söyleyemediğin..

-demek istediğim, her şeyin ve herkesin tanımı vardır.ama aşktır yüzyıllardır tanımı yapılamayan,yapılsa bile herkes için farkılık gösteren. güzellik ve çirkinlik giibi görecelidir aşk. gözlerini açtığın andan kapadığın ânâ kadar ne çok titanikler battı ve batacak, ne çok rome ve jüliet için göz yaşı döküldü ve dökülecek...
ne çok bekledi insanlar hayatları boyunca hiç tatmadıkları belkide tatamıyacakları o aşk denilen tanımsız duyguyu.

şimdi soruyorum sana aradan yıllar, yüzyıllar geçse bile bulabirmisin kalbine tandık ama, bi o kadar da uzak gelen o duyguyu.
hepimizin yaşamak istediği o tarif edilemez duyguyu..bulabilirmisin? 
-aşk sadece sadece ucu bucağı olamyan bi zaman kaybımı yoksa bulmak için çaba harcaman gereken uzun bi yol mu?bilmem sence?

-hayatta karşımıza çıkan her şeyin bilimin yolundan geçen bi tanımı vardır.
sadece, sevginin ve o tanımlanamayan duyguyu yaşan çiftlerin bilimden geçen bi tanımı yoktur. olmaz ve olamazda..çünkü sen ve senin gibiler inanır sevginin bilimin yolundan değil kalbin yolundan geçtiğine...aşkı bulabilmeniz dileği ile...