Görmüyor musun ki, mecazî aşklarda yüzde doksandokuzu, maşukundan şikayet eder.
Çünki Samed âyinesi olan bâtın-ı kalb ile sanem-misal dünyevî mahbublara perestiş etmek, o mahbubların nazarında sakîldir ve istiskal eder, reddeder.
Zira fıtrat, fıtrî ve lâyık olmayan şeyi reddeder, atar. Madem öyledir; bu havf ve muhabbeti, öyle birisine tevcih et ki, senin havfın lezzetli bir tezellül olsun.
Muhabbetin, zilletsiz bir saadet olsun.
Evet Hâlık-ı Zülcelal'inden havf etmek, onun rahmetinin şefkatına yol bulup iltica etmek demektir.
Havf, bir kamçıdır; onun rahmetinin kucağına atar.
(Yirmidördüncü Söz/Beşinci Dal/1.Meyve)
Sözler - 358