Hayata baktığım pencereden dert kırıntıları olan kalbimi silkeledim. Kalbimde bazen silemediğim lekeler, canımı yakan olaylar oldu. Çözümü lekelerin üzerine resimler çizmekte buldum. Er ya da geç yağmur yağacaktı ve resimlerim sulara karışıp toprağa akacak, beni üzen olaylar aklıma gelecekti. Bunun olacağını bile bile olmamasını umdum. Ve mutlak son gelince resimler aktı, lekeler gün yüzüne çıktı. Kimi sevdiklerim lekeler ortaya çıkınca kaçtı, kimileri ise alıp eline çamaşır suyunu lekeleri temizlemek için uğraştı. Lekeler zorda olsa çıktı ama içimde hep lekeleri silince ağaran yerler kaldı. O ağaran yerlere baktıkça kimlerin gerçekten benim yanımda olduğunu, kimlerin ihtiyacım olduğunda yanımda olmadığını ve zorda olsa temizlediğim lekeleri anımsadım. Ailemin bana ne kadar değer verdiğini daha çok hissettim anımsadıkça. Allah ' a şükrettim bana böyle yanımda olan insanlar verdiği için. Sonraları hayatın inişli çıkışlı bir yol olduğunu kavradım. İnişlerin değerini anlamak için çıkışların öneminin büyük olduğunu öğrendim. Tek öğrendiğim şey bu da değildi. Okumanın, yazmanın ve araştırmanın yanımda olan sadık dostlar olduğunu öğrenmiştim birde. Bende sadık bir dost olmak için onlara ayırdım zamanımın bir kısmını. Derdim olunca onlara anlattım derdimi. Mutluluklarımı, hayallerimi, yaşadıklarımı onlarla paylaştım. Kendimi tek kelimeyle anlatmaya çalıştım nedensizce. Kendimi ne tek bir kelimeye, ne de tek bir cümleye sığdırabildim. Bende hiçbir kalıba sığmayan şahsıma münhasır biri olmayı seçtim.
- JoinedAugust 10, 2016
Sign up to join the largest storytelling community
or