Bir sürü karekterin yaşanmışlıklarına şahit olmuştum okuduğum romanlarda ya da izlediğim filmlerde, hergün göz gezdirdiğim insanlarda. Biçoğu yorgun. Mutlular hatta çok mutlular ama yüzlerinde anıların zamanla çarpışmasından mütevellit kalıntılar var. Sanki en küçük unutulma ihtimalini bile göze alamayıp suratlarını çizmişti bu kıskanç duygu. Mutlusun ama akıtacak göz yaşın olmadığından der gibi. Anılar insanların güzelliklerinden çalarlardı. Hiçbir hukuk adamı niye anıları rehin almazdı? Önceden yaşanmış güzel anılar bile yeni güzel anıların katiliydi