4nd_had3s

Hesaptan çıkıyorum.

4nd_had3s

İnsan bir şeyi delicesine isterken nasıl bu kadar tereddüt edebilir?
          Bunu bir sende yaşıyorum be' güzelim. Yaşatan olarak senin açıklaman gerek şimdi. 
          Söyle. Nasıl seni bu kadar yanımda isterken, dokunmak, temas etmek isterken bu kadar düşünüyorum; gelse ne yaparım, nasıl bakarım, nasıl dokunurum diye. Kalbim nasıl dayanır diyorum güzelliğine. 
          Biraz daha düşündükten sonra nasıl doyarım diyorum. Nasıl doyarım; bakmalara, öpmelere, dokunmalara? 
          Böyle bir ikilem. Ama biliyor musun, bu ikilem bile hoşuma gidiyor.
          Yine hoşuma giden bir şeyde sen; hoşuma gitmesini sağlayan sen. 
          Ve sende sıkışıp kalmış olan ben. 

4nd_had3s

Sana divane kuşlarını anlatmıştım, hatırlıyor musun.;
          Diğer adıyla albatros olan bu kuşlar dünyanın en sadık canlılarıymış. Eğer dişisi ölürse, erkek olan onun yokluğuna dayanamayıp taş yiyerek intihar edermiş. 
          "Aşkından divane oldum." Lafı da buradan geliyor. 
          
          İşte ben sana bundan hâllice. Ben sana deli divane. 

4nd_had3s

Nasıl bir şeysin sen, nasıl bir şeysin böyle? Nasıl bu kadar bağladın kendine? Nasıl bu kadar sevdirdin? Sevdirdin az kalır; nasıl sırıl sıklam ettin? Anlat haydi biraz. Bana sırrını anlat. Herkesten bu kadar farklı oluşunun mantıklı bir açıklamasını yap bana; bu kadar güzel oluşunun. Eşsizliğinden bahset. Üzerimdeki etkinden nasıl kurtulacağımı açıkla ya da. Ne bileyim, anlat işte bir şeyler. Anlat, dinleyeyim. Sen anlat yalnız; ben dinlerim sabahlara kadar. Saçmala istersen. Onu bile pür dikkat dinleyeceğime eminsin. 
          Yoruldun mu? Yat dizime. Beğendiğin sesimle bir şeyler anlatayım sana; uyuyakal sonra o şekilde. Bir şey canını mı sıktı sevgili? Canımı vereyim. Senin canın da benim olsun, senden daha iyi bakarım; yemin ederim. 
          Üzüldüğünü hissetmek mi?; Kalbim ayaklar altına alınmış, hunharca çiğneniyormuş gibi. Bir o kadar da hırslı; seni üzen şeylerden kurtulmak için.  Ah, o çaresizlik.. başka hiçbir yerde yaşamadım ben bu hissi. 
          
          Kim taht kurmuş bu kadar gönlümde? İnan kimse, hiçkimse yapamadı senin yaptığını. Kimseye çarpmadı şu kalp şu kadar. 
          Teşekkür ediyorum; bu kadar sevildiğin, bu kadar hoş duygular hissettirdiğin için miniğim.