bir değildi içindeki, aynada gördüğüyle. içindeki aynada gördüğünü aradı gidebildiği her yerde. ait olma tutkusuyla her köşeye sokuldu, kendine bir çatı arayışında özgürlüğünden oldu. bana yabancıydı, ben de onun gibiydim. o saklandı, ben olduğum gibiydim. buraları izlediğini zannettiği tepeden yuvarlansın istedim, yine de kollarımı açıp onu kurtarmayı bekledim. insan geldi, insan geçti; dokunduğu yerler soldu, yeşerdi. mezarlar ve gökdelenlerin ne farkı var? ölmek yaşamaya engel değil ki. yatırsan bedeni bin bir çiçekli suya, özünün kokusu bir değil mi?