AYKIZ02

kötü sözler yazarsak şair olamaz mıyız
          	bir insana dokunmadan kokusunu alamaz mıyım
          	

AYKIZ02

bu hayat hep saf olarak başladı, fırtına gibi esti  
          topraktan beşikler yapıp bizi salladı
          hayat bizim üstümüzden dalgalarını hiç eksik  etmedi
          yanındakinin yarın olmayacağını kafamıza vura vura anlattı
          anlamadığımız zaman bizi derin dalgalarda boğdu
          hayat senden her şeyini söke söke aldı
          hiç kimse gibi saman altından suda yürütmedi
          ama en iyi dosttuda
          görmediğimi gördü 
          duymadığımı duydu 
          sevdiğim her şeyi benden  daha iyi biliyordu 
          anladımki hayat seni yaşatırken öldürebiliyormuş da...

AYKIZ02

anonimler  gibi  kayıptır aslında insanlar
          koridorlar kadar sessiz 
          sokaklar kadar yalnızlardır
          bir ışık kümesi görseler umut sanırlar
          pembe yalanları saf hayaller gibi görürler
          kötü insanların  özünde iyi insan olduğunu söylerler
          çocuklara külkedisini bir prenses edasıyla anlatırlar
          hiç gerçekleşmeyecek hayaller kurarlar
          ve yavaş yavaş o hayalleri yıkarlar
          konuşamayanları konuşturup  konuşanları sustururlar
          
          

AYKIZ02

bugün biri daha öldü
          sessiz ve ansızın
          belki de çok acılar gördü
          sokaklarda  bankalarda büyüdü
          en son 5 yaşındayken eğlendi
          ailesi var gibiydi
          ama
          yüzünde yanlızlığın bakışları
          kıyafetinde yoksulluğun izleri vardı
          ölürken bile kimse görmesin istedi
          yaşarken sanki herkes onu görür gibi
          ellerindeki yaralar bir çocuğun taşıyamayacağı türdendi
          her çocuk gibi ailesinden çikolata isteyemdi
          ama
          aç olan karnını doyurmak isterdi
          karton toplardı sokakta oynamak yerine
          hiç bayramlık kıyafetide olmamıştı
          ama onun o kadar güzel kalbi vardiki
          dünya gelse kalbinin yanında küçücük kalırdı
          

AYKIZ02

sen benim  ayımsın derdin ya hani  işte o sözünü duymayı çok özledim aramızda ülkeler varken kokunu  içime çektim Gülüşünü      km öteden duydum  Kahveyi ikimizde çok severdik ya hani  seninin  kahvelerin kadar uykumu açmadı  hep aynı zamanda atsın kalplerimiz hep aynı zamanda ağlayalım  kafamı omzuna koyduğum zaman beraber uyuyalım gülüşlerini sadece  bn göreyim  bn   duyayım bn ağladığımda beni güldürmek için deli deli hareketler yaprdın ya bu sefer mutluluktan gülmek istiyorum bu sefer bn seni kıskançlıktan delirtmek istiyorum üşüdüğüm zaman beni ısıtmanı istiyorum kalbimin derinlerinde hep sen ol istiyorum
          kimsenin benim senin sevdiğim kadar sevmesini istemiyorum çok Yoruldum demiştin hani bir gün dışarı çık  gözlerini kapat o  kokuyu Hisset demiştim sana sende sen kadar güzel kokmaz demiştin şimdi aya bak ben seni oradan görebiliyorum ben sana her zaman oradan sarılabiliyorum demiştim ama artık ben de Yoruldum sana uzaklardan sarılmak istemiyorum  sesini sadece telefonlardan duymak istemiyorum 
          
          
          hep az kaldı derdin evet çok az kaldı ben sana koşa koşa gelicem ve elinde bir buket papatyayla beni havaalanında beklemiş olcaksın  ve beni görünce aramızda hiç bir ülke hiç bir şehir hiç bir  dağ hiç bir deniz kalmamış olacak beni işte o gün saracaksın ve o gün ben sana yeniden aşık olacağım