Birkaç güne Karışalım'a yeni bölüm gelecek kuşlarım. Oldukça uzun bir zaman oldu, umarım keyifle okuyacağınız bir bölüm ve geri dönüş olur ❤️
Küçük bir alıntı:
"Alla seni mi, pulla seni mi? Sarı Fırtına… Sen zaten benim gözümde ala da olmuşsun, pulla da. Benim koynuma gelmen için süse de püse de gerek yok sende. Senin en çıplak hâlin, en öfkeli tavrın, en inatçı yapın bile benim nazarımda baş tacı. Bilesin ki, şayet bir gün bana tam anlamıyla geldin, tam olarak bana karıştın, ben seni ne altınla ne gümüşle sararım; aksine ben seni kendi gölgemle, kendi ateşimle ve kendi benliğimle sararım. Unutma ki, sen tüm gönlünle çoktan koynumdasın. Dilin inkâr etse de, gözlerin bana çoktan 'evet' dedi." Benim hafif bir halde saçının tutamına parmak uçlarımı sürmeme tezat bir şekilde hala daha başı ve sırtı oturduğu sürücü koltuğuna yaslı olan beden konumunu bir an olsun oynatmadan elini uzattığı gibi ensemi sıkıca kavramış ve yüzümü kendisine doğru çekmesinin ardından aramızdaki yellere doğru konuşmuştu.
Burnunun ucu burnumun dikine dayanırken, gözlerini gözlerimin en içine hislerini ve güvenlerini bularcasına bakan adam dudaklarımı daha da birbirine bastırmama sebep olmuştu lakin, sessiz bir çöküntüde kaskatı kastığım boynuma rağmen gözlerimi hafifçe yummama engel olamamıştım. Bir hayale dalmışçasına koyverirken kendimi yine yolunda, ensemi sıkıca kavrayan parmakları usulca ensemdeki saçlarımı okşamış, sarı tutamlarımı benim ona yapmak istediğim gibi çekiştirmişti.