Herkese selam. Ve iyi akşamlar. Küçük bir alıntı Güz Yarasından. Lütfen yorum yapmakdan çekinmeyin. Eğer işler yolunda giderse daha fazla taslakda kalsın istemiyorum. Yayınlamak istiyorum. Bu da alıntı yorumlarınızı bekliyorum.
3 Ay Sonra
Sessizlik, bu masada hüküm süren tek şeydi. Kaynağı ise benim var oluşumdu; bu evde, bu masada, bu hayatta bir şekilde hep var olup yaşama tutunuşumdu. Anne rahmine düştüğüm ilk an zaten anlaşılmış benim bu dünyaya fazlalık oluşum. Aldığım her nefes, her defasında ciğerlerimi parçalarmış gibi hissettirmesinin nedeni fazlalığımdaydı.
Ben bu evde bir sığıntı gibi yaşıyordum. Bir katilin kızı olmuştum artık, aynı zamanda katledilen bir kadının öksüz yetim kızı, yardıma muhtaç bir kız çocuğu olmuştum. Çocukken eline hiç bebek verilmemiş bir kız çocuğu... Hiç bir eve hiç bir yüreğe sığdıralamayan bir insandım, ben ben öyle bir hale gelmiştim ki insanlar bana acımayı bile bırakıp nefretle tiksintiyle bakar olmuşlardı. Fazlalıkdan ibarettim, çelişkilerin ikilemlerin en büyüğüydüm. Bundandı bana karşı merhametsizlikleri, acımasızlıkları, gamsızlıkları... Öyle tuhafdı ki bu insanlar... Hiç başlarına gelmez gibi davranıyorlardı. Sadece başkaları acı çeker, başka kadınlar öldürülür, başka kadınlar ölmeyi tercih eder, başka bir adam kendini içkiye vurur, başka bir çocuk yetim kalır başka ve bir sürü başka şey sadece o 'başkanlarının' başına gelir. Kendileri bu dünyaya sefa sürmeye gelmiş iyilik timsalleri gibi davranır, başkalarına acıyı reva görür.