Amphitriteas

Noktürn hisler sarmış sizi, ya da bizi.
          	
          	Ek; Noktürn, bilindiğinin aksine benliğimde, vahşetle hançerlenen bir 'duygu'dan başka hiçbir şey değildir.

Amphitriteas

Tozlu raflar, unutulmuş mektuplar,, kan damlalarının dehşetiyle süslenmiş satır sonları,. Dağıttıkları kadar dağılan kitap karakterlerinin tutsak edilişi ve en sonunda şeytana uyuşları,, Hançerlenen anılar ve anıların ruhuma ait bir çok düşünceden oluşumu,. 
          
          Yazdım bir kaç satır, fakat, sırf ilhamımı geçirmek için yazdığım, öylece kanlı inimde dursun istediğim ve kesinlikle benim alanım olan bir şeyler,,
          
          Ruhları sevin,.

Amphitriteas

Lana',, Her şeyi görmezden geliyorum, şayet gözüme pek batıyor ama gel gör ki şu ortamdaki doğruları savunacak olursam, satırlarım, susamış ruhuma yeterli olmayacağına inandığım bir biçime bürünür ki, duygularımı yeterince yansıtabileyim. 
          
          Kumsaldaki bir öpücük, gözlerime yeni aymış bir kaç yıldız, bir şairsem yazabileceğim tek hoş şiirim,, yağmurun yağışıyla öne sürdüğüm ıslaklığım, ne arsızım <shh.>.
          
          Bir sanatçıysam besteleyebileceğim en eşsiz müziğim olurdu. O eğer Lana'ysa, her bir söyleşisini böyle karalıyorsa, sahnelerini böyle oynuyorsa, ben ise bu evrende melodilerini, onu bu denli mükemmelleştirecek tek varlık olurum. 
          
          Benim ölümcül hatam ne pahasına olursa olsun ruhuma güzel görünen şeylere duyduğum hastalıklı özlem,.
          
          Ben bir hayalperestim, o ise sulu gözlerime bal.

Amphitriteas

İyi yahut kötü değil, herkesten daha çok düşünüp hissettiğimi ve anladığımı gördüğüm için yalnızım. 
          
          Benzer bir kanat çırpışı duyana kadar, sivri dişime kan bulaşana kadar, renkli gözlerim güneşinde en sevdiği renge bürünene kadar, bu beni asla rahatsız etmeyecek.
          
          Bedenlere değil, ruhlara ilgiliyim.

Amphitriteas

+ Bir önceki postu oku.
          
          Peki ya durum dramatize edilirse?
          
          Artık kalbine sığmayan sevgisi onun da gerçek olamayacağından emin olduğu umutsuz bir tek taraflı aşka dönüşüyordu. Bunun kendisini zorladığı kadar ruhunu, mentalini özellikle kalbini de zorladığının farkındaydı. Bir dürtüyle kalın bir ipi boynuna yakıştıracak kadar sapıtmış gibiydi. Normal bir vakitte gün batımını zevkle seyretmek isteyeceği o kayalıkların tepesi ona artık haz vermiyor, hayallerini yıkıyordu. Orası artık ona çok daha farklı seyler düşündürtüyordu. Tek taraflı duyguyla baş edemiyor ve kendine yediremiyormuş gibiydi. Umutsuzluk damarlarında kalıcı boya akıtıyormuş gibi. Olumsuz dürtüler beyninin etrafını sarmış gibi. Ölmek istiyormuş gibi? Evet, dayanamıyor, buna kendince bir son vermek istiyor, o güzel ve yumuşak yaz gününde yüzünün her bir çevresini kaplayan güneş ışıklarıyla burukça ona doğru gülümserken, çok mutlu görünürken, onu son görüşü olduğunu biliyormuş gibi. Bu onun en büyük gülümsemesi, en bilinçlisi, en içteni, en duygu yüklü olanı ve bir de, en acıtanı -ymış gibi. Kendisine bakarken ki gülümsemesini görmüş, gözlerindeki parıltıları diğerine de bulaşmış, onun için; gözlerimdeki parıltılarla çok sev, demek istermiş gibi.
          

Amphitriteas

Bir şarkı. Sadece kısa bir kısımdı ve yeşeren duygularıma mani olamadım. Bu tür şeylere, konulara hissiz ruhum, hisset, dedi; Mars Bars, drift away,, 
          
          Aşkını kalbinin derinliklerinde profesyonelce saklayabilmiş pekala da koruyabilip sahip çıkabilmiş birisinin ruhunun artık açılmaktan korkmadığı, bu sevgiyi paylaşmak istediğini gözlerine yansıttığı, artık kalbiyle konuşmak istediğini söyleme dürtüsüyle dolduğu, hoş bir yaz gününün öğleden sonraki güneş ışıklarının durağı olduğu bir halk otobüsünün içerisinde gözlerindeki kalplere sahip kişiyi fark edip zaten onu düşünüyorken sırıtan dudak kenarlarının onu görünce daha da gerilmesi ve kızaran yanaklara yer vermesi gibi bir hissiyatı var, gibi düşün. Sanki bu sevgiyi artık paylaşabilecek olması ona her şeyi unutturuyor ve tek odağını o yapıyormuş gibi. Sanki kurtulmuş bir gülümsemeye sahipmiş gibi. Umutluymuş gibi. ,Bekle beni sevgilim, artık her şey yoluna girecek, sevgimiz de, ymiş gibi. Tatlı dişleriyle, incelen dudaklarıyla, büzüşüp toplaşan elmacık kemikleriyle, gözlerindeki parlaklıklarla ve kalbindeki sonsuz sevgiyle sonsuz bir mutlululuk kapısındaymış gibi. 
          
          Peki ya durum dramatize edilirse?
          
          Devamı diğer postta,.