Athollon

burası neresi ve beni hatırlayan var mı

Athollon

burası neresi ve beni hatırlayan var mı

yoonlock

yamur hesaba mi girdin

Athollon

@yoonlock  anlık aklıma geldi yıllar sonra bakim dedim
Contestar

yoonlock

@ yoonlock  ay hosgeldin birden bildirimi gorunce sasirdim 
Contestar

Athollon

Ben iki elimde iki hançer,
          Kıpkızıl günahlar örmüşüm..
          Bu eller benim ellerim, cennetten kovuldular.
          Kan kusan geceye nehir nehir..
          Tükrükle boğulan, ezilen, lanetlenen,
          İrin yüklü bakışlardan bu kaçıncı kaçışım.
          Bu kaçıncı saplayışım tırnaklarımı yüreğime,
          Ama ölmedim…
          Neden ölmedim..?
          
          Öptüm ölümün, kaynamış tutkal kokan ağzından.
          Kara kara yengeçlerin yuva yaptığı,
          Işık değmemiş ıslak saçlarına astım kendimi.
          Belki bin yıl sallandım durdum.
          Ama ölmedim…
          Neden ölmedim..?
          
          Bıktım bu dost cüceler ülkesinde,
          Dev yalnızlığımı sırtımda taşımaktan.
          Yorgun alnımdan iri terlerin aktığı, kör kuyulara
          Yılanların ve akreplerin ve ısırgan böceklerinin,
          Susuzluğunu gideren,
          Bu denizler benzindi hep..
          Ve hep ne varsa
          Deniz denilen bu kıyılarda ateşler yaktım.
          Ama ölmedim…
          Neden ölmedim..?
          
          Açmış aç ağızlarını cılız arzular,
          Dişleri diken diken etimde dolaşan.
          Tutup bütün kapılarını kırıyorum mabetlerin.
          Tanrıyı arıyorum…
          Tanrı yok diyorlar ama neden yok..!
          Bir yumruk olup sıkılıyorum, parmaklarım dökülüyorlar..
          Bir kaç cam kırıyorum buz tutmuş gökten.
          Ben yarıdan fazla günahkarım biliyorum.
          Yarıdan fazla karanlık…
          Bu yer, bu insanlar, bu okyanus,
          Ve neden sonra zaman,
          Bir iskele olup sıyrıldı takvim yapraklarından..
          Artık bütün şarkılar susmuştu, ölüm tanrısı susmuştu.
          İçimdeki çanlar susmuştu, ben susmuştum..
          Cehennemde yer bulmak zordu…
          
          En utanılır günahlarımı sırat köprüsüne astım.
          Güneş bir fahişe gibi sarışındı ve üşüyordum..
          Demir örgülü, kızgın kapıların mermer eşiğinden,
          Sümük gibi alevler akıyordu..
          Alev denizinde yıkanıyorduk. ho ho hoy.!!
          Alev denizinde..!
          Alev…
          Deniz…
          Alev…
          
          Tanrının iskeletinden kan sızıyordu.