Kırlangıçlar göç etmek de şehrin her yanında, yalnızlık kokan vahşeti andıran beyaz benizlileri.
Durgun sularına karışmış zehirli mide bulantıları, pislik ana vatanı beton duvarları.
Maviliği sisli bulutlarla kaplı güzelliği gizli cennet bahçeleri, yeşili turuncu ateşlere teslim alacaklıları.
Vazgeçmiş şehir kendinden, bekaretini kaptırmış göçebe kuşlara, avucunu döndürüp tutunmaya çalışmış toprağa, bir temennisi kalmamış buruşuk yüzlü yaşlılarının..
Buram buram kan kokuyor yıkılan şehirlerin, satılığa çıkarılmış şuursuz parmakların izi..
Emeği koca yıkıntılar arasında güle oynaya çifleşen oynak dansözlerin..
Asrın asaleti hiçliğin ortasında kalmış, canavarlara el divan davetleri..