Avretta

Dünya kaçık insanlar ile dolmaya başladı. Hala umut var mı? Varsa sönmeye başlamış olmalı ya da daha parlak şekilde yok etmeye mi meyilli bu acizlikler diyarını.. 

tk_sevg

Kalbiniz kadar güzel bir günle merhaba, taekook fic öneriyorum isterseniz okuyabilirsiniz. Rahatsızlık için affınıza sığınırım. Hoşçakalın ❤️https://www.wattpad.com/story/386148690?utm_source=android&utm_medium=link&utm_content=story_info&wp_page=story_details_button&wp_uname=taekookVg3

Avretta

@ tk_sevg  rahatsızlık vermedin hatta sevindim. Pek kimse uğramaz panoma. Uzun zaman oldu taekook fic okumayalı gerçi hala okuyup okumamak arasında kararsızım. Eğer bir gün okursam belli ederim kendimi.. Görüşmek üzere ❤️
Reply

Avretta

Derin üzüntü içerisinde bile beklentilerin tutsağı bir kalp taşıyabiliyor insan, biraz ilgi ve kırıntı da olsa sevgi beklentisi bahşedilsin ya da önemsendiğini bilmek yeterli hissettirebiliyor.. 

Avretta

Güzel görünen ve göze hoş gelen ne varsa hepsinin bir çöp oluşu büyük hayalkırıklığına sebep oluyor bünyem de, her şeyin tek düze indirgendiği bu yaşamda ki rolümü bilemeyecek kadar kaybetmeme neden oluyor.
          Ben fazla kurcalıyorum güzel giden ve gitmeye devam eden durumları belki de en sıkıntı veren yanımda budur. Bilmeden ya da bilerek kaybetmeye ve işlerin kötü gitmesine alışık yanım yüzünden ilerlemiyordur hiç bir ilişkim.. 

Avretta

Kitaplara sığamıyorum ve sığınamıyorum,
          Basitçe iyi de hissettirmiyor sözcükler ve kelime arayışına bir anlam bulmaya erişemiyor zihnim, iyice bulanıklaştı harfler ve düşünceler yığını..
          Ne ben eski benim ne de yazacak tek kelimeye sahip parmaklarım. Öylece dursun burada belki bir gün tekrar gelmeye karar verene kadar...
          Basitçe elveda, belki umursayan birileri varsa diye bırakıyorum nokta niyetine.. 

Avretta

Hala bulamadım çaresizliğimin neden açtığı sonuçları, düşüncelerimin sığlığının oluşturduğu bataklığı neşenlendiren nilüferler dikemedim..
          Zehrini emerek yeşertmek yapraklarını ve binlerce renge bulamak, en küçük kırıntısını neşenlendirmek için dünya'yı.. 

Avretta

Kırlangıçlar göç etmek de şehrin her yanında, yalnızlık kokan vahşeti andıran beyaz benizlileri.
          Durgun sularına karışmış zehirli mide bulantıları, pislik ana vatanı beton duvarları.
          Maviliği sisli bulutlarla kaplı güzelliği gizli cennet bahçeleri, yeşili turuncu ateşlere teslim alacaklıları.
          Vazgeçmiş şehir kendinden, bekaretini kaptırmış göçebe kuşlara, avucunu döndürüp tutunmaya çalışmış toprağa, bir temennisi kalmamış buruşuk yüzlü yaşlılarının..
          Buram buram kan kokuyor yıkılan şehirlerin, satılığa çıkarılmış şuursuz parmakların izi..
          Emeği koca yıkıntılar arasında güle oynaya çifleşen oynak dansözlerin..
          Asrın asaleti hiçliğin ortasında kalmış, canavarlara el divan davetleri..
          

Avretta

Derin düşler de kaybolma vakti, içime sığdıramadığım okyanusa veda etme zamanı..
          Bir daha hikaye yazmayacağım çünkü yazamıyorum olanların da ikisini kaldırdım sadece bir tane kaldı o da okunma almadıkça kalkacaklar arasında olacak..
          Bunu söylemek için yazmama gerek yoktu ama yazmam gerektiğini düşündüm..
          

Avretta

Yüklenmiş ağırlıkları sırtına yaşayan ölü, mezarı boş duran mekanına çaresizliği koyarak yola koyulmuş. Yürüdükçe acı acı sızlamaya başlamış. Zamanından önce atmakta ve zamanından sonrasın da varlığını boşluğa bırakan kalbi..