Ayicikbombo__

Hissedilen, olanla aynı değildi.

ecosuzolmaz

Başlangıcın sonu en başından belliydi.
Reply

yavsakIarIa

Bu yüzden kaybettim, benliğimin arayışındayken.
Reply

ecosuzolmaz

 Yarınlar yokmuşçasına hüzünlenen insanlardık biz. Umutsuz, hayattan bıkmış. Her şeyden elini ayağını çekmiş, pes etmiş kişilerdik. 
           Tabi bunların hepsi namüsait bir mahiyette tezahür ediyordu. İçinde bulunduğum vaziyet yüreğimi zarar veriyordu. Bunu bilen kalbim insanları görmezden geliyordu. Ruhum, yarınlar yokmuşçasına vaveylaları dinmiyordu. Fakat kimse duymuyordu. Hissedilen, olanla aynı değildi. Hüznünüzü kendinize saklayın dediler. Zaten hüznüm satırlarımda da. Olan olmuş gerisi ne olur? Kalbimin neferi artık terk etmişti. Bir müddet içinde bulunduğu vaziyeti düşündü ve tekrar pes etti. Lakin bu farklı bir pes edişti. Onun için faydalıydı yoksa zarar görücekti, biliyordu. Rastgele insanların kelamları onu arif kılmıyordu. Kendisini satırlara verdi, her şeyden uzaklaştı. Ziyadesiyle kimse de onu rahatsız etmedi. Bilakis onun yangını kendi içindeydi. Herkese zarar veriyordu. Uçsuz bucaksız bir okyanusta meyus-u dilhun içerisinde kalmıştı.

yavsakIarIa

 Deniz'im. Denizlerin hırçın ve karanlık dalgalarıyım. Gökyüzü ile bir araya gelip her yeri kasıp kavuranım. Ölümcülüm, o kadar ölümcülüm ki girdaplarıma çekerim bütün zalimleri. Girdaplarım içlerine çeker yavaş yavaş onları. Sonra beklemedikleri anda derin sularıma gelirler. İlk başta dalgalarım karşılar onları, oyun oynarlar kurbanlarıyla. Sonra daha da derine iterim onları. Derinlere indikçe yönlerini şaşırırlar. Ne yapacaklarını bilemezler. Mazlum ve aciz bir şekilde onlara merhamet etmemi beklerler. Akıntılarım onları daha derine iter. Artık tamamen aciz kalan bu bedenler ruhlarına ayrılır. 
           Ruhlar, bu derinlikte duramazlar ve arkalarına bakmadan kaçarlar. Sessiz, sedasız hırçın dalgalarımdan kaçmak için çok hızlı hareket ederler. Fakat gökyüzü bunu görür ve onları kendisine çeker. Zalimliğini ruhlara gösterir. Ruhlar gökyüzü'nün bulutları içersinde acizce ne yapacaklarını düşünürler. Lakin gökyüzü onları öyle bir karmaşanın içine sokuyordur ki düşünmek bile imkansız hale gelir. En sonunda olan olur. Deniz ve gökyüzü'nün zalim işkencelerine dayanamayan ruhlar emsali görülmemiş bir ışık patlaması ve çığlıkla kendilerini yok ederler. 
           İlk bedenlerini kaybeden zalimler sonrasında ruhlarını da kaybetmişlerdi. Buna sebep olan Deniz ve gökyüzü durgun hallerine geri dönmüşlerdir. Bilakis onlar ihaneti sevmezlerdi. İhaneti sadece alçaklar yapardı ve bu iki durgun doğa onları affetmezdi.

yavsakIarIa

Duyduğum en büyük pişmalıktı seni sevmek. Kötü ruhun adeta pislik yayıyordu. Acınası bir yaratık benim çölüme girmeye çalışıyordu. Fakat çölüme onun girmesine izin yoktu. Ben istemediğim sürece hiçbir noksan ve hiçbir yaratık giremezdi bu âleme. Bu âlem öyle ince ruhlu bir âlemdir ki kurtulması çok zordur. Kurtalmak için kum fırtınası çıkmalı her yeri yerle bir etmeli. Yerle yeksân olduktan sonra o çöl işte ancak o şekilde kurtulursun. Ölerek. Ölmek, başlangıçtır benim için. Ölmelisin oradan kurtulmak için lakin orası öyle bir yerdir ki kendi iradenle dâhi ölemezsin. Buna çölün sahibi karar verir. O fırtınaları çıkartan ve oraya girenlerin katili olan çöl kadar verir. İşte orası çölün kendisini dahi unuttuğu yerdir.