Gözlerim hata yapan küçük çocuklardan farksızca anneme bakarken sordum "Ah bu savaşı başlatanlar ölen masumları hiç düşünmezler mi?" . " O kadar düşünceli bir insan savaş başlatır mıydı?" dedi annem. O an acıyı hissettim bazı insanların günahlarını, suçlarını, yaşayamadıklarını diğer insanlar hep çekiyor. Belki o hançeri hayatımda hiç görmedim, elimi bile sürmedim ama hançer benim kalbime saplandı. Aslında benim bir ilişkim yoktu fakat herkes savaşın olduğu yerde yaşadığım için kızdı bana. İşin aslı şu ki ben savaşın olduğu yerde yaşamadım, savaş benim evimde oldu. Yıktı, elde tutulur bir parçam kalmadı. Tam meydanın ortasında bir parçamı gördüm çok küçüktü ama o kadar güzeldi ki. Onu almak için meydana atıldım herkes meydana çıktığım için kızdı bana. Kimse demedi ki, bunlar yüzünden hiç parçası kalmadı görünce almak istedi. Ben bu saatten sonra yıkık bir harabeyim. Şimdi tüm evimi eşyalarımı verseler bir hiç. Ben fark ettim ki o evi sıcak tutan şey hiçbir zaman eşyalar değildi. Kahkaha seslerinden sıkıldığım, bu kalabalık ne dediğim ailemdi. Son kez birlikte yemek yedik, oturduk ,güldük,oyun oynadık ama ben onların son olduğunu bilmiyordum, kimse bilmiyordu. Bu sadece benim umrumda başka kimsenin değil. Beni dünyanın en sıcak yerine götürseniz bile ben şimdi çok üşürüm. İstediğim duvarımda bir aile tablosu görmek, içinde ben olmasam da bir tablo...
Fark ediyorum ki elimde kalan tek şey kırılmış tablonun elimi kesen camları.
Sizin bir yarabandınız olabilir ama benim yarabandım sizdiniz.