"Senin, düşüncelerini susturabildiğin bir gecen oldu mu? Başını yastığa koyduğun an uyuyabildiğin bir gecen?" Şu an bana öyle üzgün, öyle pişman ve öyle anlamlı bakıyordu ki sorumu cevaplamasa da ben cevabımı gözlerinden almıştım. Belli, ben ne yaşadıysam o da benzerini yaşamıştı. Asla aynısı diyemem çünkü benim kadar derbeder olduğuna inanmam.
"Az kalsın tamamen susturabileceğim bir gecem olmuştu," dedi anlam veremediğim bir şekilde gülümserken, "Ama başımı yastığa koymayı bırak, gözlerimi kapattığım her an karanlığımda beliren o görüntü buna hep engel oldu. Gördüğüm her an karanlıkta kalmak istememe sebep olan o görüntü beni hep bir aydınlığa kavuşturdu." Sağ elini kaldırıp bana yaklaştırdığında bana dokunmasını deli gibi istediğimi fark ettim. Yanağıma değen soğuk eli beni ürpertsede gözlerimi yummama engel olamadım.
16. Bölümden alıntı. Okumanız için bir işaret ksmdksks ლ(^o^ლ)