Bu kısır döngü içinde ne zamana kadar dönüp duracağız ?
Ne zaman birinin bizi uyarması gerektiğini değil de bizim her şeyin farkına varıp bir şeyler engelleme gereği duyacağız ?
Hapsedildigimiz bu zincirlerden kurtuluşunun tek yolunun bizden geçtiğini ne zaman farkedecegiz?
Aslında aptal olan biz değiliz aptallığı öyle bir aşılamışlar ki zihnimize , çıkardığımız her hengamede bir kırbaç patliyordu sirtimiza.
Direniş gösterdiğimiz her günün sonunda dizlerimizin üzerine çöktürüp haykırırcasına gerçeği tükürüyorlardı yüzümüze.
Bu biz değiliz. Benliğini kaybetmiş bu milletin ruhu ebediyen boşlukta sallanmaya mahkûm edilmiş.
Biz artık birey olmaktan çıktık yaptığımız tek şey bir kukla gibi yönetilmek ve tamamen benliğimizi kaybetmek.
Ve bunun farkında olmamıza rağmen bir direnis daha gösteremiyoruz.
Dilimizi kesip susmamızı sağlamışlar.
Ama unuttukları bir şey vardı. Dili keserken içeride büyüttüğümüz çığlıklardan bihaberlerdi.
Ve bu çığlık dışarıya taştığı an değil dilimizi tamamen ağzımıza kilit vursalar çıkacak bütün çığlıkları bastıramayacaklardı.