Ağlamak için gözden yaş mı akmalı?
Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı?
Sevmek için güzele mi bakmalı?
Çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı?
Hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır?
Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı?
Hırsızlık; para, mal mı çalmaktır?
Saadet çalmak, hırsızlık olamaz mı?
Solması için gülü dalından mı koparmalı?
Pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı?
Öldürmek için silah, hançer mi olmalı?
Saçlar bağ, gözler silah, gülüş, kurşun olamaz mı?
Kim demiş sadece siyahım diye!
Benimde renklerim var elbet içimde.
Mesela toz pembenin tozları var içimde,gidenlerin ayak izlerini taşıyan.
Kırık beyazın kırıkları dolu içimde,ruhumun çatlaklarını kapayan.
Yosun yeşilinin yosunları var bir de,karanlık odalarımın duvarlarını saran.
Yanık turuncunun yanık izleri var saklanan,kömürleşmiş duygu uçlarımı kaplayan.
Soluk sarının soluğu dolu ciğerlerimde,nefesimi ara ara kesip hıçkırıklara boğan.
Camgöbeğinin camları var elimde,yaşama isteğimin ince bileklerini kanatan.
Ve bir de siyah var işte,hepsini yutup içimi katran karasına bulayan...
Biz, her şeye hayret eden bir millet olduğumuz için albayım, sevinç ve şaşkınlıkla ellerimizi çırpıyoruz. Zaten her zaman alkışlarız. Beğensek de, beğenmesek de, oyumuzu versek de, vermesek de, her şeyi oyun sandığımız için durmadan ellerimizi çırparız. Ruhbilimciler de öyle söylüyor: Çocuk kalmak iyiymiş. Biz de iyi kaldık albayım; medeniyet bizi bozamadı.
- Uzaylıyım desem ne yapacaksın, gelecek misin?
- JoinedAugust 12, 2017
Sign up to join the largest storytelling community
or