Dün bir şiir yazdım.
Depresyona girmeye çalıştım olmadı. Sigarama eşlik etti şiir.
Yüzlerce kere okudum. Artık daha iyi anlıyorum.
Bir kahvenin bile kırk yıl hatrı varken, şiirin hiç hatrı olmaz mı ?
Olsa gider miydin ?
Senin gittiğin gün, çatılarla sevişti nisan yağmurları. Geceden daha karanlıktı sabahın dokuzu. Ardından çatlak kiremitler, varoş sokaklarda aldattı yağmuru gökkuşağının canlı dudaklarında. Birdaha yağmur vurmadı damlara. Bulut kaçtı, güneş çıktı. Yoruldu, Geceyle vardiya değiştirdi. Bir şimşek ışığında yahut bir durağa kazınmış isimde aradım seni. Yırtık bir kağıt bırakmışsın buzdolabının üzerine. Açacaktan çıkma bir mıknatısla tutturmuşsun.
12 li Yumurta
Maydanoz
Beyaz peynir
Bir kilo çay
O gün o kağıt dalga geçti benimle. Yüzüme vurdu yorgunluğumu ve yalnızlığımı. Kan akıttı kalbimin kilitli çekmecelerine. Katlayıp koymuştum seni o çekmeceye, bir de beyaz örtülere sarmıştım tozlanmasın en derin katiplerime yazdırdığım şiirler diye. Toz konduramam sana. Sen gittin ya artık 6 lı yumurta alıyorum. Bir kilo çay çok geliyor. Yarım kiloyla yetiniyorum. Kendimle, kendimi topluyorum bir etmiyorum çay bile yarım kilo kaldı.
Sen orada tam mısın?