Ben Kadınım. Dünya nüfusunun yarısını benden ibaret ve dünya benim rahimimden ürüyor.
Tarihten bu yana evde temizlikçi oldum. Bir sürü çocuk doğurdum , üstelik bakımını da üstlendim. Çamaşırhanelerde, fabrikalarda, tarlalarda çalıştım. Üstüne üstlük eve gelince yemeği de hazırladım. Eşim erkek bir arkadaşımla beni gördüğünde bir de dayak yedim.
Ben Kadınım , şiddetin bir çok türünü gördüm.
Babam çayın demini beğenmedi dövdü, abim etek boyumu beğenmedi vurdu. Erkek arkadaşım kurallarının dışına çıkınca dövdü. Hayır dedim dövdüler. Tüm sinirlerini boşaltıkları, bir boks torbası oldum.
Ben Kadınım ; tecavüze , tacize uğradım. Öldüm!
Töreye kurban oldum. Kısa giyindim, tacize uğradım üzerine bir de hak ettiğimi söylediler. Ahlaka uygun davranmadığım için öldüm, toplumdan soyutlandım...
Ben Kadınım. Haklarımı zamanında bir hediye paketi içinde değil ; tırnaklarımla sökerek, ölerek, öldürerek, yılmadan, usanmadan kazandım. Biz kadınlar 8 Martı süs olsun diye değil , gücümüzün farkında olalım diye kutlarız. Çünkü biz güçlüyüz. Kimse bize haklarımızı lütfetmişler gibi konuşamaz. Biz kimsenin ne emaneti , ne gizli hazinesi , ne de çiçeğiyiz. Biz insanız! Biz kadınız! Ve bunu söylemekten asla çekinmeyip, bunu dile getirmek için özel bir günün gelmesini bekleyemeyeceğiz. Unutulmamalıdır ki: DÜNYA YERİNDEN OYNAR, KADINLAR ÖZGÜR OLSA!