+Diyelim ki gitmedim seninle beraber olmaya devam ettik, ne değişicekti, ne yapacaktık?
-Sevişirdik
+Başka?
-Sabahları beraber uyanırdık... Ben senden önce kalkardım. Senin uyuyuşunu izlerdim, sonra sen uyanırdın bana gülümserdin.
+Sonra?
-Sonra..... Sabahları çayı tek şekerli içtiğini günün diğer saatlerinde şekersiz içtiğini biliyor olurdum. O ilk şekeri ben atardım çayına.
+Sonra?
-En çok boynundan öpülmeyi sevdiğini biliyor olurdum.
+Güzelmiş
-Sonra dışarı çıkardık, dışarda yağmur yağıyor olurdu biz şemsiye almazdık sırılsıklam olurduk. Sonra sen bana sokulurdun ama saçağın altına hiç girmezdik sonra sen üşütürdün ayakların buz gibi olurdu ben sana en sevdiğin o mavi çorapları getirirdim, sonra bayramları babaannenin mezarını ziyaret etmeye giderdik.
+Gider miydik gerçekten?
-Hı hı, giderdik... Hayatta en sevdiğin kadın için ağlayışını seyrederdim, hiçbir şey yapmazdım orda öylece ağlayışını izlerdim senin. Başka insanların mezarları arasında dolaşarak hayatın ne kadar şahane bir şey oldugunu düşünürdüm. Sonra... sonra hiçbir şey yapmazdık. Öylece otururduk çok bilinmeyen sorunun yanıtını arardık. Hayat bizi yalancı çıkarana dek bulduğumuz cevapları doğru sanırdık.
+O zaman bi çay daha içelim mi?
-Daha fazla çay içmek istemiyorum ben.....