Carmillam
Artık sende beni rahatsız etmeyi bıraktın,rahatsız etmek mi demişim?
Sen gidince sana muhtaçlığımı fark ettim.
Ve şimdi buradaki tek yanlış benim.
Neredesin Carmillam?
Tozlu bodrumdaki taşlar canınımı yaktı?
Hep benle beraber olmak isterdin ya?
Şimdi küllerin var senin yerine orda.
Benim ellerimde.
Ama nedensiz bir şekilde mutluyum biliyor musun?
Başkası degil benim elimdeki küller sayesinde.
Bunun için de sana müteşekkirim Carmillam.
Her damla gözyaşın benim cennetimin ırmağı olduğunu fark etmeden bana yaptın bu iyiliğini.
Daha fazla isterdim.
Her zerreni,her bir damlanı.
Bana ait olan her çimdiğini.
Ama bunun sende farkındaydın,sadece bana ait olabileceğini.
Değil mi?
Bu yüzden mi küllerin bile uzaklaşıp özgür olamıyor.
Hala mı korkuyorsun?
Benden?
İnsanlardan?
Hep en çok benden korktuğunu söylerdin.
Ne kadar haklıymışsın Carmillam,ellerimde küllerinle yazıyorum her bir satırımı.
Yoruldum.
Seni özledim fazlaca.
Pişmanlığım en derinlerimde bir yerlerde Carmillam.
Ama bunu bir tek sen biliyordun.
Ne ben,ne bir başkası sadece sen.
Bekle beni Carmillam.
-K.