Clovershd_1203

Shadow onu bu kadar heyecanlandıranın ne olduğunu merak ederek genç kızın yanında yerini aldı. Kollarını kavuşturarak karşısında duran manzarayı izlemeye başladı. "Ne kadar da nefes kesici değil mi? Uzay, yıldızlar, gezegenler... Ve Dünya, özellikle de o. Ucu bucağı belirsiz koca evrendeki belki de tek yaşam alanı. Oraya dönmek için sabırsızlanıyorum." Maria büyülenmiş gibi Dünya'yı seyrederken Shadow onun bu halini izlemeye dalmıştı. Ark'ta doğmuştu, hiç akrabası yoktu; Maria ona eşlik eden ve onunla - deneyler dışında- konuşan tek insan olmuştu. Shadow'un ne olduğunu bilmesine, ne kadar farklı olduklarını bilmesine rağmen onunla ilgilenmişti. Fakat onda daha farklı bir şey vardı. Hasta olmasına rağmen sanki yaşam enerjisini çevresindeki herkese dağıtıyordu. Bu Shadow'un onunla ilgili gözlemlediği şeylerden yalnızca biriydi. Bir insan olarak Maria; Ark'ta onlarla birlikte yaşayan herkesten daha farklıydı, Gerald'dan bile. 
          	
          	"Sen de orada olmak istemez miydin?" Maria'nın ani sorusu Shadow'u girdiği düşünceler aleminden uzaklaştırmıştı. Bir an düşünceli bir şekilde koca gezegeni inceledi. "Sence orada bana da yer var mıdır?" Maria onun sorusuna tebessüm ederek cevap verdi. "Elbette, Dünya her türlü canlıya kucak açacak kadar büyüktür ve eğer kendini yalnız hissedecek olursan sana yoldaşlık edecek arkadaşlar bulacaksın, hatta belki de onlar seni." Bu cevap Shadow'u başka bir düşünce zinciriyle kuşattı. Şimdi o da merak etmeye başlamıştı. Dünya gerçekten de böyle bir yer miydi? Bir gün gerçekten oraya gidebilecek miydi? İnsanlar onu aralarına kabul edecekler miydi? Shadow cevaplar için beklemeye karar verdi. Eğer bir gün Dünya'ya inecekse bunun için önce Maria'nın iyileşmesi gerekirdi. O zamana kadar Dünya bu ikili için bir hayalden ibaret olarak kalacaktı. 

Clovershd_1203

Shadow onu bu kadar heyecanlandıranın ne olduğunu merak ederek genç kızın yanında yerini aldı. Kollarını kavuşturarak karşısında duran manzarayı izlemeye başladı. "Ne kadar da nefes kesici değil mi? Uzay, yıldızlar, gezegenler... Ve Dünya, özellikle de o. Ucu bucağı belirsiz koca evrendeki belki de tek yaşam alanı. Oraya dönmek için sabırsızlanıyorum." Maria büyülenmiş gibi Dünya'yı seyrederken Shadow onun bu halini izlemeye dalmıştı. Ark'ta doğmuştu, hiç akrabası yoktu; Maria ona eşlik eden ve onunla - deneyler dışında- konuşan tek insan olmuştu. Shadow'un ne olduğunu bilmesine, ne kadar farklı olduklarını bilmesine rağmen onunla ilgilenmişti. Fakat onda daha farklı bir şey vardı. Hasta olmasına rağmen sanki yaşam enerjisini çevresindeki herkese dağıtıyordu. Bu Shadow'un onunla ilgili gözlemlediği şeylerden yalnızca biriydi. Bir insan olarak Maria; Ark'ta onlarla birlikte yaşayan herkesten daha farklıydı, Gerald'dan bile. 
          
          "Sen de orada olmak istemez miydin?" Maria'nın ani sorusu Shadow'u girdiği düşünceler aleminden uzaklaştırmıştı. Bir an düşünceli bir şekilde koca gezegeni inceledi. "Sence orada bana da yer var mıdır?" Maria onun sorusuna tebessüm ederek cevap verdi. "Elbette, Dünya her türlü canlıya kucak açacak kadar büyüktür ve eğer kendini yalnız hissedecek olursan sana yoldaşlık edecek arkadaşlar bulacaksın, hatta belki de onlar seni." Bu cevap Shadow'u başka bir düşünce zinciriyle kuşattı. Şimdi o da merak etmeye başlamıştı. Dünya gerçekten de böyle bir yer miydi? Bir gün gerçekten oraya gidebilecek miydi? İnsanlar onu aralarına kabul edecekler miydi? Shadow cevaplar için beklemeye karar verdi. Eğer bir gün Dünya'ya inecekse bunun için önce Maria'nın iyileşmesi gerekirdi. O zamana kadar Dünya bu ikili için bir hayalden ibaret olarak kalacaktı. 

Clovershd_1203

"Shadow, acele et!"
          
          Koşarken sarı saçları uçuşarak mavi gözlerini ortaya çıkardı genç kızın. Yüzünde parlak bir gülümseme vardı. Heyecanla siyah kirpiye yol gösteriyordu. Bir anlık telaşla onu takip eden Shadow, sonunda onunla birlikte Ark'ın uzaya bakan devasa cam çerçevesinin önünde durdular. Maria camdan dışarı bakmak için kendini yasladığı sırada aniden dengesini kaybetti ve geriye doğru düştü. Shadow son anda onu yakalamayı başardı ve nazikçe yere yatırdı. "Maria iyi misin? Bunun olacağını bilmiyordum, daha dikkatli olmalıydım. Ben-"
          "Sorun değil Shadow, ben sadece kendimi biraz fazla zorladım. Sanırım biraz heyecanlıydım. Dikkat etmem gerekirdi. Lütfen üzülme." Maria sakinleştirici ses tonuyla kirpiyi rahatlatmayı başarmıştı. Shadow'la tanışalı henüz birkaç gün olmuştu fakat genç kirpi, kızı fazlasıyla önemsiyormuş gibi görünüyordu. Maria kalkmaya çalışırken kirpinin kendisine destek olduğunu fark etti ve teşekkür ederek yeniden camın önüne doğru ilerledi.
          
           

Clovershd_1203

Profesör Gerald torunun bedeninin artık dünya üzerindeki yer çekimine dayanıksız olduğunu keşfettiğinden beri uzun bir süre önce çalışmakta olduğu bir başka proje olan ve uzay çalışmalarında oldukça yardımcı olacağını düşündüğü Uzay Kolonisi Ark'ı çalışma alanı olarak kullanıyordu. Topladığı meslektaşlarıyla birlikte hızlı ama yoğun çalışmalarının bir meyvesiydi. Şimdi ise asıl hedefi olan tedaviyi bulana kadar Shadow Projesi olarak isimlendirdiği ve dünya üzerindeki insanlardan sakladığı projesine yoğunlaşmıştı. Bu sırada torununun Shadow ile vakit geçirmesine izin vermişti. "Unutmayın diğer bilim insanlarını kızdırmak ya da prototiplere yaklaşmak yok tamam mı? Shadow sana bu konuda güvenebilir miyim?"
          "Endişelenme büyükbaba iyi olacağız." Maria gülümseyerek hemen cevap verirken Shadow emir almış bir asker edasıyla başını salladı. "Elbette Profesör, Maria'nın güvenliğinden emin olacağım."
          
          Profesör Gerald tatmin olmuş bir şekilde başını salladı ve yavaşça arkasını dönüp uzaklaştı. Shadow onun gidişini izlerken Maria başını eğerek onun dikkatini kendi üzerine çekti. "Peki ne yapmak istersin?"
          Shadow kafası karışık bir şekilde ona baktı ve tek kaşını çattı. "Ne mi yapmak istiyorum? Bilmiyorum. Burayı pek bilmiyorum." Maria' nın gülümsemesi daha da genişledi. "Endişelenme, buraya geldiğim ilk zamanlar ben de senin gibi hissettim. Yabancılık çekmene gerek yok, hadi sana Ark'taki en sevdiğim yeri göstereyim. Eminim sen de çok seversin." Shadow'u kolundan tutarak hızla koşmaya başladı. 'Hasta biri için gayet güçlü.' Shadow'un o an düşünebildiği ilk şey bu olmuştu. 

Clovershd_1203

Uzun koridorun sonunda onları titanyum çelikten bir kapı karşıladı. Giriş izni olmadan içeri girmenin -ya da dışarı çıkmanın- neredeyse imkansız olduğu belliydi. Fakat Gerald'ın herhangi bir giriş iznine ihtiyacı olmayacaktı. Kimlik okuyucudan kartını taratır taratmaz kapı açılıverdi ve tartışmasız büyüklüğüyle laboratuvar onları karşıladı.
          
          Maria ilgisini direk odanın ortasında duran devasa semender benzeri yaratığa çevirdi. Suni bir yaşam tüpüne bağlıydı. Onu böyle görmek ürperticiydi ama dedesinin deneylerini yaratıklara zarar vermediği sürece sorgulamadı. Nazikçe yanına ilerledi "Günaydın Lizzie, bugün nasılsın?" diyerek nazikçe cama tıkladı ama cevap alamadı. Her zamanki gibi. Sonra başını bir diğer cam tüpün bulunduğu tarafa çevirdi. Bu daha küçük hatta Maria'ya kıyasla daha kısa bir canlıydı. Abanoz siyahı kürkü ve başının arkasından sırtına ve kuyruk sokumuna kadar iri dikenleri vardı. Dikenlerin üzerinde ve vücudunun belli kısımlarını saran ince kırmızı çizgiler ona farklı, tehdit edici, bir görüntü katıyordu.
          
          Maria nazikçe ona doğru ilerledi ve bir elini camın üzerine bastırdı. İçindeki ilgiyle izledi ve kararsız kaldığı sırada Maria onu yakaladı. "Biraz utangaçsın galiba? Endişelenme burada iyi olacaksın, ben seninle olacağım. Hadi tanışalım. Ben Maria, eminim iyi arkadaşlar olacağız Shadow." Sözleri üzerine hafifçe gülümsemeye başlayan Shadow bir elini Maria'nın elinin olduğu yere koydu. Tam o sırada adını koyamadığı yeni bir duygunun kendisini sardığını hissetti: aidiyet. Yeni bir ev, yeni bir hayat, yeni bir arkadaş. Bu Shadow için henüz başlangıçtı ve kaderin ona ne getireceğini bilmeden bu düşüncelerle ve Maria'ya ile baş başa kaldı. 

Clovershd_1203

Çok geçmeden büyükbabasının önüne geçen genç kızın heyecanı hareketlerinden belli oluyordu. Onu böyle görmek dedesi Gerald için büyük bir mutluluktu. Ta ki genç kız sendeleyerek yavaşlayana kadar. Hemen yan tarafındaki duvara kendini dayadı ve büyükbabasının endişeyle yanına koşmasını izledi. "Maria, canım iyi misin!? Sana ani hareketler yapmamanı söyledim. Bedenin henüz o kadar dayanıklı değil." Yaşlı adam onu azarlıyordu ama genç kız yüzüne bir gülümseme koyarak onun sözünü kesti. "Gayet iyiyim sadece bir an bitkin hissettim. Endişelenmene gerek yok."
          
          Gerald, son sözlerine rağmen torununun durumunun farkındaydı. Maria gerçekten korkunç bir hastalıkla doğmuştu ve doktorların söylediğine göre bu yaşına kadar hayatta kalması bile bir mucizeydi. Elbette yaşadıkları dünyada zekası ve buluşlarıyla ünlü dahi Profesör Gerald torununu bu korkunç hastalığın pençesinden kurtarmak için her yolu araştırmış, her bir tedavi yöntemini denemişti fakat sonuç hep aynıydı; daha fazla başarısızlık. Tüm araştırmaları aynı noktada tıkanıp kalmış, onu farklı bir yoldan gitmeye yönlendirmişti. 
          Sonuçta talih başına gökten, uzayın derinliklerinden bir mucize getirmişti. Torununu kurtaracak ve belki de ileride insanoğlunu yaşatacak olan bir proje üzerinde çalışıyordu. Gerald bunun sadece işe yaraması için dua ediyordu. Fakat şimdi torununu nihai projesiyle tanıştırma vaktiydi. 

Clovershd_1203

"Büyükbaba artık onunla tanışabilir miyim?" 
          Sorarken parladı hayat dolu mavi gözleri genç kızın. Altın sarısı saçlarını mavi bir taçla geriye doğru yatırmıştı. Tacı ve gözleriyle uyumlu mavi tonlarında tişört ve altına da rahat bir etek giymişti.
          Onun sorusuna genişçe gülümseyerek "Sanırım artık vakti geldi." dedi karşısındaki yaşlı adam. Belli yaşından dolayı artık saçları dökülmüştü ama buna tezat oluşturacak şekilde gayet gür ve beyaz bıyıkları ağzını saklamaya yetiyordu. Kırmızı bir üst ve sade bir pantolon giyiyordu. Üstünde onu bir bilim adamı gibi gösteren ama artık herkesin onu böyle görmeye alıştığı beyaz laboratuvar önlüğü vardı. Son olarak tüm bunları tamamlayan eski gibi görünen gözlüğünü takıp yaka kartını çıkararak ilerlemeye başladı. Genç kızın heyecanla kendisini takip ettiğini biliyordu. 

Clovershd_1203

Gecenin karanlığı dünyanın tüm benliğini yutarken yeryüzünü aydınlatmak için ortaya çıkan yıldızlar bile sönük kalıyordu. Fakat dikkatli bakılınca atmosferin sınırlarını geçmekte olan parlak bir yıldız belli belirsiz seçilebiliyordu. Hayır bekle, bir değil iki tane. Altın sarısı renkleri ile adeta karanlığı aydınlatan iki fener. Sanki dünyanın onlara ihtiyacı olduğunu biliyormuş gibi tam vaktinde olmaları gereken yerdeler. Zarif ve titrek ışıkları yavaşça dünya gezegenine yaklaşıyor, onlar yaklaştıkça hızları ve parlaklıkları artıyordu. Çok geçmeden dünyanın yaşam dolu topraklarının misafiri oluverdi biri. Bu yeni dünyanın ona neler getireceğinden habersiz. 

V10L3TT4S

Hey hey güzel Yonca, nasılsın? :] Uzun zaman oluyor senden bir şeyler duyup okuyalı, merak ediliyorsun ve umuyorum ki iyisin. Hâlen buralarda mısın, ne âlemdesin?

V10L3TT4S

@Clovershd_1203 ☘︎☘︎☘︎  
Reply

V10L3TT4S

İyi olacaksın, verilecek olan savaşın son kulvarına geldiğinde derince bir nefes alman dileklerimle olacak, kucak dolusu sevgilerimle. :]
Reply

Clovershd_1203

Üzüldüğünde gidebileceğin tüm kapıların kapandığı bir dönemdeyim. 

Clovershd_1203

@D000KUZ Bazen kendimle bile kavgalı oluyorum ama eğer çekilebileceğim bir köşem varsa bu kavgayı konuşarak çözümleyebiliyorum.
            
            Keşke insanlarla da bu kadar barışık olabilsem kendimle olduğum kadar.
            
            Burada olman ve bunu söylemen yeterli benim için. :] Sadece bunları duymak da insanı mutlu eder. İnan bazen kendimi insanlardan çok fazla soyutluyorum ve bunun bana verdiği zararın farkında olsam da bu alışkanlığımdan vazgeçemiyorum maalesef. 
Reply

V10L3TT4S

@Clovershd_1203 Kendine sahipsin, kendine ve kalemine.
            
            Kimseye güven yoksa şayet, güven duyabilecek kimsen yoksa zira kendin varsın.
            
            Ben buradayım demek ne kadar yarar emin değilim, bu yüzden sana kapımın da açık olduğunu bilmenle birlikte sana bırakırım bu kelimelere güvenip güvenememeni güzel Yonca. Bütün sevgilerimle. :] 
Reply

Clovershd_1203

Bu dönemde akrabaya da güven olmuyormuş meyersem... 

V10L3TT4S

@Clovershd_1203 Bu dönemde güven diye bir şey var mı diye sormalı, güzel Yonca. 
            
            Çocukken masumuz, büyüdükçe açılır farkındalığımız. 
Reply

Clovershd_1203

Çocukluğumuz da mı yalandı be? 
Reply