Sessizliğin hüküm sürdüğü gri bir sonbahar akşamında elime kitabımı almış okuyordum karşımda dalgalarıyla boğuşan sahil , masamda dumanlar tüttüren demli bir bardak çay ve çatır çatır yanan küçük şirin ama sımsıcak bir şömine . Ve aniden sen geldin aklıma gözümden bir kaç damla buz parçası düştü yere unutmuştum diyordum kendime ama unutamamışım meğer. Senin sesine ihtiyacı varmış her zerremin ben geçmiş sanıyorum ama anladım ki geçmiş hala geçmemiş..
Şahsıma aittir.