Bugün İzmir'den bir akrabamız geldi.Anlattığı bir hayat hikayes beni o kadar çok etkiledi ki gerçekten çok üzüldüm.Bahsettiğim kişinin eşinin ablası yakın bir zamanda vefat etmiş.Kadın geride üç çocuk bırakmış.İki erkek bir kız.Biri 20 li yaşlarda diğeri ise henüz 18.Kız kardeşleri de daha çok küçük,liseye yeni geçmiş.Büyük ihtimalle 15 falan.
Kadın yaşarken de babaları olacak o adam zaten çocuklara bakmıyormuş.Şimdi bu halde bile çocuklarına "gidin ben size bakamam evlenmeyi düşünüyorum" gibi şeyler söylüyormuş.En büyük abi el mecbur şu an bir işte çalışıp kardeşlerine bakıyormuş.Düşünsenize gençliğini yaşayamadan biri daha erkenden büyümek zorunda kalacak.Çok üzgünüm,hemde çok...
İşte bu yüzden yazdığım kitap aslında bir nevi dinlediğim hayat hikayelerinin yazıya dökülmüş bir haliydi...
Maalesef gerçek hayatta Ertuğrullar var, işte bunu bilmek beni derinden yaralıyor..
Umarım hepsinin sonu mutlu biter,tabi buna engel olmaya çalışan canavarlar olmazsa.....