Derya_cgds

Ona çok benzeyen birini bulursun. Ve bu, zafere en çok benzeyen yenilgidir.

Derya_cgds

yağmura çok teşekkür ederim
          bu gece yalnızca cesedime yağdı
          
          bana bir şey olursa diye korktum
          seni birkaç saniye düşünürsem;
          düşünürken üşürsem diye korktum
          oturup siyah portakallar yedim
          oturup korkunç kitaplar okudum
          içimde bir sıkıntı gibi cinayet
          içimde bir sığıntı gibi telaş
          içimde felaket gibi bir merak
          hislerimin uzağına düştüm, şimdi çok üzgünüm
          şimdi çocukluğumun uzağına da düştüm
          daha da düşersem diye korktum
          seni birkaç saniye düşünürsem;
          ay kıvrılırsa diye
          kan kıvranırsa diye
          can sıçrarsa ölürken bir yerlere,
          daha da ölürsem diye korktum
          seni birkaç saniye düşünürsem;
          sessem, sersem bir heceysem eğer
          seni bir kelime edersem diye korktum
          seni kötü bir cümlede kullanırsam
          adını söylerken takılırsam, yalnış telaffuz edersem
          böyle bir günah işlersem
          tanrı affeder diye korktum
          
          yağmura çok teşekkür ederim
          bu gece yalnızca bu şiire yağdı
          
          
          her şeye rağmen
          yağmura bulanmış, güzel bir yazdı
          
          

Derya_cgds

Muhabbet kuşumuz öldü
          Arkasında uçuşan tüyleriyle mavi bir sonbahar bırakarak
          Biliyorsun ölüm, mavi boş bir kafestir kimi zaman
          Acıyı hangi dile tercüme etsek şimdi yalan olur Pollyanna
          
          Uyuyamadığım gecelerin sabahında
          Gözaltlarımdan mor çocuklar doğardı
          Mor çocuklarıma ninni söylerdi sabah ezanları
          Fırtına ters çevrilen şemsiyelere benzerdi
          Duaya açılan avuçlarım
          Avuçlarıma kar yağardı
          Kimi zaman tipi...
          Kaç kere avuçlarımda mahsur kaldım.
          Birkaç kış geçti Pollyanna
          Ben hep mahzun kaldım.

Derya_cgds

Dünü dünde bırakıp valizinize bir parça umut bir parça da hayal koyup, yüzünüzü de tebessümle süsleyip yarın için yola çıkın.. Eğer dünün acı hatırasına takılıp kalırsanız, sabahları göz kapaklarınızdan intihar eden damlalarla uyanmaya devam edeceksiniz. Geşmiş, geçmişte kalsın, artık bizi bekleyen yarınlara koşmak zamanı..

Derya_cgds

Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
          “O olmazsa yaşayamam.” demeyeceksin.
          Demeyeceksin işte.
          Yaşarsın çünkü.
          Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
          Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın.
          Ve zaten genellikle o daha az sever seni,
          Senin onu sevdiğinden…
          Çok sevmezsen, çok acımazsın.
          Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
          Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
          Senin değillermiş gibi davranacaksın.
          Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın.
          Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.
          Çok eşyan olmayacak mesela evinde.
          Paldır küldür yürüyebileceksin.
          İlle de bir şeyleri sahipleneceksen,
          Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
          Gökyüzünü sahipleneceksin,
          Güneşi, ayı, yıldızları…
          Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
          “O benim.” diyeceksin.
          Mutlaka sana ait olmasın istiyorsan birşeylerin…
          Mesela gökkuşağı senin olacak.
          İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın.
          Mesela turuncuya, ya da pembeye.
          Ya da cennete ait olacaksın.
          Çok sahiplenmeden, Çok ait olmadan yaşayacaksın.
          Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi,
          Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat.
          İlişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak…
          
                                         Can Yücel