Diyorum ki
Gidelim.
Tanıdık yüzlerden sıyrılıp gidelim. Sen, ben ve o çok sevdiğimiz yağmur sonrası koku.
Küçük bir şehir olsun gideceğimiz yer. El ele gezelim Arnavut kaldırımlarında. En kalabalık caddesinde öpüşelim. Bırak ayıplasınlar. Bırak kınasınlar. Bırak çocuklarının gözlerini kapatsınlar.
Bırak, kıskansınlar.
Diyorum ki
Gidelim.
Bütün dertlerimizden sıyrılıp gidelim. Sen, ben ve o çok aradığımız tatlı huzur.
Denize kıyısı olmasın gideceğimiz yerin. Bu şehir gibi gri de olmasın. Her sokağı sana çıksın, her adımda sana rastlayayım. Bırak farklı olalım. Bırak sadece rahat nefesler alalım.
Bırak, tadını çıkar.
Diyorum ki
Gidelim.
Yazdığımız şiirleri, verdiğimiz sözleri arkamızda bırakıp gidelim. Birsen Tezer’in sesi yankılansın mahallelerde. Sözler yazsın duvarlarda Cemal’den, Nilgün’den, Turgut’tan, Nazım’dan… Bir de bizim adlarımız. Sen ve ben. Bir de o çok sevdiğimiz melodiler.
Diyorum ki
Canım.
Canım diyorum sana. Bu öyle sandığın kadar basit bir kelime değil.
İnsan canıyla ne yapmak istemez ki?
İnsanın canı ne istemez ki?
İnsan canından çok kimi sever ki?
Söylesene.