İstanbulda yaşıyorum fakat bazı insanlar gibi yaşadığı şehre aşık olan biri değilim. Daha çok filmlere, dizilere, kitaplara ve şarkılara aşığım ben... Mesela Hunger Games, Hush Hush, Harry Potter, Titanic, Moulin Rouge, American Horror Story, Game Of Thrones, The Walking Dead -Ay benim elime bir kaç zombi verecekler var yaaaa- Aşık olduğum şarkıları yazmayacağım tabii ki de. Kabul edelim. Hiçbirimizin şarkıları buraya sığmaz...
Her zaman filmlerdeki gibi bir hayatım olsun istedim. Her türlü şey var içinde. Eğlenceli, romantik, heyecanlı. -Ot gibi yaşıyoruz amk-
Bence fazlasıyla vurdumduymaz biriyim.
İnsanları dikkatli seçerim. Mesela en yakın arkadaşım benim gibi biri olmasaydı zaten en yakın arkadaşım olmazdı.
Kendimi yeteneksizlik çukurunun dibinde hissediyorum. Şarkı söyleyemem, resim çizemem, elimden bir iş gelmez. Doğrusunu söylemek gerekirse yazamam da.
Zeki biri olduğumu düşünüyorum. Kendi çapımda zekiyim işte. -Yetiyoruz diyebilirim-
Bazen çok derin düşüncelere daldığımı düşünüyorum. Felsefi anlamda yani. Ama içinizden biri çıkıp "Anlat lan derin düşünceni. Ölçelim ne kadar derinmiş?" dese orada öylece kalırım. Hık derim, gık derim sonra saçmalarım. Biri beni çağırıyormuş gibi yapıp yanınızdan uzaklaşabilirim de.
Bazen kendime ait bir dünya kurup içinde yaşıyorum.
En yakın arkadaşıma göre ben çok iyi bir arkadaşmışım. Aslında değilim. Ya da sadece sevdiğim kişiye öyleyim.
Bazı şeylere karşı zaafım var. Örneğin karanlıkta parlayan şeyler çok hoşuma gider. Karanlıktan korktuğum için olabilir. Kedileri çok severim ben. İlerde kedim olursa çok ilginç isim fikirleri var aklımda...
Sinirlendiğim zaman gözüm hiçbir şeyi görmez benim. Herkese kötü davranırım.
En çok nefret ettiğim şey adımın arka arkaya birçok kez söylenmesidir. Bir de uykudan uyandırılmak tabii. Sevgili annem koltukta uyuyakaldığım zaman ikisini de yapıyor sağolsun... Neyse, benden bu kadar. Kendinize iyi bakın.
- JoinedMarch 27, 2014
Sign up to join the largest storytelling community
or