Kayan yıldızın ucunda, yağmurun bir damlasında, denizin gözükmeyen tuzunda, aldatılmış bir kadının un ufak olmuş güven parçacıklarındaydım. Bir gün sen geldin. Dokundum sana, kokladım; senden faydalandım, kendime kattım. Çevirdikçe duyguların kaydı bana, her bir duygu yıldızın ucundan gökyüzü olmama, denizin tuzundan okyanusa, aldatılmış kadının kaybettiği güven kırıntılarından kazanmış olduğu intikama yöneldim. Çevirdikçe değiştim, hissizleştim. Acımasızlaştım. Bazen bir Mevlana, bazen bir Tanpınar, bazen bir Tarancı oluverdim.  Ama hiç sen olamadım, sana bağlı kalamadım. Sürekli aldattım sadece seni değil. Seni, diğerlerini özellikle kendimi. Aşkı her birinde ayrı tattım. Farklı şeyler yaşadım. Her yaşadığımda aldatılan sen, yaşarken her şeye inanan ben oldum. Kandırıldık . Kandırdım. Değişmeyen tek şey kimde ne kadar iyi yaşadıysam ona o kadar iyi taptığım. Sen! Kitapların ta kendisiyken, Ben sadece sende seni yaşamaya çalışan, sende sensiz hayatta kalmak için çabalayan bir karakter. Bu karakter 17 yaşında bir genç kız. Kendi yazdığı hikayesinde oynuyor. Oyuncu, pek iyi bir oyuncu sayılmaz. Her karakter gibi duygularıyla yaşarken yoruluyor, vazgeçmiyor. Ve siz hepiniz kendi kitabınızın yazarı, karakteri, oyuncususunuz. Kendiniz yazıyor, yazdıklarınızı oynuyorsunuz. Bu yüzden olanların ve olacakların hiçbirinden sizden başka sorumlusu yok. Yazılanları yaşamak yada yazmak elinizde. İsterseniz bırakabilirsiniz. Sanırım seçim sizin. Düşünmeyi bırakıp harekete geçirin. Çünkü zaman durmuyor. Tik tak tik tak.!
  • JoinedApril 28, 2014


Following


2 Reading Lists