yalnızlık.. hep yanındayım diyenlerin bile terketmesi.. kendimi sana anlatabiliyorum, beni anlıyorsun diyenlerin artık anlatılamayacak uzaklıkta olması.. gece olsun da konuşalım, birbirimizi anlatalım, birbirimizi anlayalım diyeceğin birisinin olmaması.. bütün hayatının sahte insanlar arasında gerçekmiş gibi geçmesi.. en kötüsüde hayatın gerçek insanların yalan olması.. bu gerçekliği, böyle yalanlarla yaşamak zorunda olmak.. yalızlık ki gecenin bu vakti seni soranının olmaması.. kastettiğim sadece aşk değil tabii ki de.. arkadaşlık, dostluk, kardeşlik ve aşk.. bu imgelerin gerçeğinin yaşlar ilerledikçe daha az bulunur olması dokunuyor insana.. hani ilkokulda o en saf en doğal halinde ne zaman bir şey yapmaya kalksan hep yanında olan çocuk vardır ya işte onlar yok artık.. lisede belkide ilk aşkını anlattığın, ilk ağlamanı, ilk sevilmemeni anlattığın ve gerçekten yardım etmek için canını vericek kişiler yok artık.. üniversitede gerek aç kaldığında karnını doyuran, parasız kaldığında cebindekini paylaşan, hasta yatağına düştüğünde sana dersleri anlatan arkadaşlık yok artık.. neden bu güzellikler ilkokuldan itibaren gittikçe sayıca azalıyor.. insanlar yalnızlaşıyor mu? yoksa insanlar sayıca azalıyor mu? bunların cevabını bulmaya çalışıyorsun sonra.. bulamadığın cevaplarda kimsesiz hissediyorsun kendini.. böyle gerçek bir hayatta böyle gerçek bir kimsesizlikle geçinmeye çalışıyorsun
- JoinedSeptember 26, 2013
- facebook: enise's Facebook profile
Sign up to join the largest storytelling community
or