"Genelde insanları çiçeklere benzetirim. Siz bir çiçeğe ne kadar su verirseniz verin solar istediğiniz çiçeğe sahip olamazsınız. İnsanlarda böyledir işte. Sen ne kadar değer versen de gidip ilk kazığı sana atar, ilk darbesi sen olursun. Bu yüzden insanlar için bir çaba sarf etmiyorum..."
"Zihnimin içinde kapana kıstırılmıştım. Nereye dokunsam ruhumun eridiğini hissedebiliyordum. Nefes alabildiğimi sanıyordum oysaki bir varsayımmış. Ruhumun saçma savaşı beni ele geçirmişti. Artık ölü bir ruha sahiptim. Ama vücudum buna izin vermiyordu sanki. Direnmeye devam ediyordu yok yere çırpınıyor ve çığlık atıyordu. Yok oluşumu izliyordum âdeta..."
"Hayatınızdan 5 dk müsade isteyip etrafınıza bi baksanıza ne çok kalabalık var etrafınızda ne çok insanla tanışmıssınız. Hiç düşündünüz mü? Belki de hayatınızda asla yeri bile olmiycak insanın sizin hayatınizda yeri nedir? Hayatınızda ne çok insan çöplüğü var? Belki de bazen gerçekleri görmek için hayatınızdaki koltuğa geçip sessizce oturmanız yeterlidir..."
"Eskiden insanların ne dediğini umursayan kız şuan kendi dünyasını kurdu... İçinde sadece kendisinin olduğu ve o dünyaya girecek kimsenin olmadığı bir dünya. Kızın dünyası o kadar doluydu ki yağmurun huzuru ile dolduğu ve sadece yağmurun ıslattığı toprağın kokusu ile nefes alabildiği bir dünya..."