Bazen öyle bi ağlamak istersin ki
Her ne için ağladıysan onu da göz yaşlarınla birlikte içinden söküp atmak istersin... umursamamak görmemek seni üzen her kim varsa her ne varsa yok olup gitsin istersin. Ve işte burda başlar asıl sınav. Tüm üzüntülere acılara rağmen dimdik ayakta durmaktır belki de sınav. İçinde fırtınalar kopsa bile dışına gülümsemektir. Kış ayında ilkbaharı yaşamaktır...
Bazen öyle bi ağlamak istersin ki
Her ne için ağladıysan onu da göz yaşlarınla birlikte içinden söküp atmak istersin... umursamamak görmemek seni üzen her kim varsa her ne varsa yok olup gitsin istersin. Ve işte burda başlar asıl sınav. Tüm üzüntülere acılara rağmen dimdik ayakta durmaktır belki de sınav. İçinde fırtınalar kopsa bile dışına gülümsemektir. Kış ayında ilkbaharı yaşamaktır...
Ağlamak insanı rahatlatır derler.
Ağlarsın bazen sanki rahatlayacakmişsın gibi. Sanki derdini tasanı unutacakmışsın gibi... öyle çok ağlarsın ki sesin kısılacakmış gibi sanki nefes almayı unutmuş gibi. Gözlerinin ortasından bir nehir geçiyordur sanki. Sanki bir sokağın su tesisatı patlamış ta tüm şehir sular altındadır. Bir tek fark vardır ama en büyük fark . Patlayan ne su tesisatı . Taşan ne su. Islanan da şehirdir. Patlayan kalbin. Akan da canından bir parçadır işte...
Bazı duygular vardır taşıyamazsın içine sığmaz büyürde büyür en sonunda seni ele geçirir, tüketmeye başlar sen farkında bile olmadan. Sanki bir örümcek gibi ağını örmeye başlar ve hapsolursunuz siz bu duyguların içinde...