Ferfecir0

Boş odada, ahşap masanın üzerinde erimeye yüz tutmuş mumun cılız ışığında  duvardaki gölgemi izliyorum. Yerdeyim. Düşünüyorum. Bir ileri bir geri sallanan vücudumun gölgesi duvarda büyüyüp küçülüyor. Düşünüyorum. Ölümü düşünüyorum. Ansızın gelişini.. Sokakta, evde, suda, bir adımda, bir bakışta.. Bir adım arkandadır hep. Bir adım..                                                                                       
          	 En güzel zaman diliminde; ferfecir vaktinde saatin tik tak sesleri eşliğinde Azrail ile dans ediyorum. Ölümün soğuk soluğu boynumda süzülüyor. Daha hızlı sallanıyorum yerimde. Arkamda olduğunu biliyorum. Sallanmayı  bıraktım, ayağa kalktım. Açık pencere beni çağırıyor. Hissediyorum. Bir sokakta yakalamamıştı beni , bir adım sonra bir arabanın önünde yakalamamıştı, evde tek başımayken de yakalamamıştı. Kafamın içine sızmıştı. Fısıldaşıyor. Açık pencerenin önündeyim. Pervaza sıkıca tutunup ayağa kalktım. Yüksekteydim. Bir adımda sonlanacaktı dansımız. Mum bu işi bitirmemi istercesine son ışığını bahşediyordu bana. Müzik artık son notalarını sergiliyordu kulağıma. Elleri sırtımdaydı. Şehrin ışıkları son kez aydınlığı yaşatıyordu bana. Mum söndü. Müzik sustu. Elleri sırtımda ağırlığını emanet bıraktı. Adım attım..             
          	 Aydınlığa elvedaydı, karanlığın hükmüne merhaba...

Ferfecir0

Boş odada, ahşap masanın üzerinde erimeye yüz tutmuş mumun cılız ışığında  duvardaki gölgemi izliyorum. Yerdeyim. Düşünüyorum. Bir ileri bir geri sallanan vücudumun gölgesi duvarda büyüyüp küçülüyor. Düşünüyorum. Ölümü düşünüyorum. Ansızın gelişini.. Sokakta, evde, suda, bir adımda, bir bakışta.. Bir adım arkandadır hep. Bir adım..                                                                                       
           En güzel zaman diliminde; ferfecir vaktinde saatin tik tak sesleri eşliğinde Azrail ile dans ediyorum. Ölümün soğuk soluğu boynumda süzülüyor. Daha hızlı sallanıyorum yerimde. Arkamda olduğunu biliyorum. Sallanmayı  bıraktım, ayağa kalktım. Açık pencere beni çağırıyor. Hissediyorum. Bir sokakta yakalamamıştı beni , bir adım sonra bir arabanın önünde yakalamamıştı, evde tek başımayken de yakalamamıştı. Kafamın içine sızmıştı. Fısıldaşıyor. Açık pencerenin önündeyim. Pervaza sıkıca tutunup ayağa kalktım. Yüksekteydim. Bir adımda sonlanacaktı dansımız. Mum bu işi bitirmemi istercesine son ışığını bahşediyordu bana. Müzik artık son notalarını sergiliyordu kulağıma. Elleri sırtımdaydı. Şehrin ışıkları son kez aydınlığı yaşatıyordu bana. Mum söndü. Müzik sustu. Elleri sırtımda ağırlığını emanet bıraktı. Adım attım..             
           Aydınlığa elvedaydı, karanlığın hükmüne merhaba...

Ferfecir0

Açık pencereden süzülüyor toprağın ölü kokusu. Yağmur damlalarının intihara meyilli olduğu bir gecede toprak açtı avuçlarını gökyüzüne. Gecenin 3'ü. Yalnızım. Gök gürültüsü eşlik ediyor yalnızlığıma. Oldukça kalabalık bir his. Yalnızlığımı örtbas etmeye çalışan gürültüye çan sesi eşlik ediyor. Bugün pazar. Gece 3. Çanlar neden çalıyor? Zaman yörüngesini yitiriyor. Ayaktayım. Duvardaki saate kayıyor gözüm. Saat 01.13. Az önce 3'tü halbuki. Pencereye bakıyorum. Kapalı. Yağmur yok. Çanlar çalmıyor. Sandalyenin üzerindeyim. Boynumda bir el var. İlmiklenmiş bir ipin boynumda yarattığı kaşıntı hissini duyumsuyorum. Ayağım usulca havalanıyor. Sandalye ayaklarımın altında büyük bir gürültüyle parçalanıyor. Boynumdaki ip düğümünü çözüyor. Usulca yere düşüyor. Gözlerimi açıyorum. Yatağımdayım. Hava güneşli. Kış değil. Saat sabahın 7'si. Günlerden salı. Yerde duran maskenin siyah, ipek ipleri yerde ölü bir beden gibi yayılmış. Maske paramparça. Saatimin tik tak sesleri yalnızlığıma eşlik ediyor. Yalan söyledim. Sadece anlam karmaşasından ibaret birkaç cümlede bir şeyler aradın. İntihar ipi değildi o. Gürleyen gök değildi. Saat hiçbir zaman gece 3'ü göstermedi. Sadece illüzyonlardan ibaret birkaç kelimeydi. Saatin tik taklarıydı benim gök gürültüm. Gözyaşlarımdı yağmur. Boynumdaki ip, maskemi yüzümde tutmaya yarayan iplerin boynumdan süzülüp çözülmesiydi. Ve maskemin parçalanışıydı o sandalyenin düşüşü. Çanlar... Sadece birkaç efektten ibaret bir yaratıydı. Kelimeler sizi yanıltırlar. Bir maskenin arkasından bunu yazıyorum. Maskem hiç kırılmadı. Sadece inandırmak istemiştim. İnandıysan, iyi oynuyorum demektir.