Gökyüzü, içerideki çığlık kadar kararmıştı. Ivan, kırık nefeslerinin arasında hayata tutunmaya çalışırken, Elfida'nın gözleri onu delip geçiyordu. Birbirlerini tüketmişlerdi; aşkları da nefretleri de aynı ateşte yanmış, geriye sadece külleri kalmıştı.

Elfida, sessizliği yaran bir fısıltıyla eğildi:
"Beni yok etmeye çalıştın... ama ben, senin kendi cehennemindim. Şimdi kırıklarımda boğulacaksın."

Ivan'ın dudakları kanla ıslanmıştı, ama gözlerinde hâlâ o takıntılı hayranlık vardı. Son bir nefes, son bir yakarışla mırıldandı:

"Sei bella... così bella da far male..."
(Sen acı verecek kadar güzelsin.)

Söz, havada ağır bir mühür gibi asılı kaldı. Ve o mühür, Elfida'nın kalbine değil, sadece sessizliğe saplandı. Çünkü kalbi çoktan taş kesilmişti; artık ne sevgiye ne de merhamete yer vardı. Elindeki silahı kaldırdı ve havada sadece tek bir kurşunun sesi yankılandı.
  • JoinedJuly 22, 2025



Story by PersesphonveElfida
Persephone ve Hades by Fferdilyallek
Persephone ve Hades
Kan, yaşamın en çıplak gerçeğidir; akar, kurur ve iz bırakır. O iz, insana hem var olduğunu hem de yok olacağ...
2 Reading Lists