Hangi gündür bilinmez, her şeyin başladığı bir tarih vardı.
Gencin hiç unutamadığı lakin söylemeye cesaret edemediği..
O gün tesadüflerin gerçek olduğuna inanmıştı.
Arkadaş grubuyla çıkıyordu ufaklık, çoğunlukla sessiz bir tipti ama grubuylayken kimse onu tutamazdı.
O gün, uzun zaman sonra yurtdışından dönmüştü..
Onun gelişini kutlamak için gidiyorlardı..
Girdikleri kafede, Namjoon hyungunun yanında oturan bir gence takıldı gözleri.
Daha önce onu gördüğünü biliyordu.
Yine de, bir süre sadece izledi.
Herkes dağılırken konuşmaya başladı onunla, oldukça samimi olan gençle çekinmeden konuşuyordu Jeongguk.
Adını hâlâ öğrenmediği genç gülümsemiş ve ona bakmıştı.
".. Taehyung"
Daha fazla konuşmak istedi, daha fazla konuştular.
Taehyung, küçük olanın saçlarından baya hoşlanmış görünüyordu.
Saçlarından bahsedilince heyecanlanan Jeongguk, hyung unun yüzüne baktı ve heyecanla konuştu:
"Senin saçlarını da boyayabiliriz! Hem de pembeye.."
(devam edecek)
-Acem Borusu