...
Kardan adamın önünde dikilirken dizlerimin üzerine çöktüm. Parmak uçlarımı ileriye uzatarak kardan adamın burnuna dokundum. "Burnun üşümüş abi" diyerek yanağına dokundum. Soğuktu. "Yanaklarında öyle" diyerek başımdaki bereyi çıkardım ve kardan adamın başına taktım. "Senin adın Ege olsun. Ege Sönmez."
Dudaklarımdaki silik tebessüm acıların izleriydi. Zihnimde o an canlanıyor göz pınarlarım düşmek istiyordu. Akmayan göz yaşlarımı yavaşça sildim. Ellerime kar birikintisi aldım ve ona bir şekil vermeye çalıştım. Eldivenlerim ıslanmıştı ama ziyanı yoktu, şekil vermeye devam ettim. Ufaktan gözlerim dolmuştu. Elimdeki şekil onu beklediğimi anlatıyordu. Kardan adamın iki daldan sahip olduğu kollarına ve el kısmına uydurulmuş çalılara elimdeki şekili bıraktım. Bir kalp şekliydi. Benim kalbimdi.
"Kalbim sana emanet Ege. Çünkü bu, iki kişilik bir kalp, bir bekleyeni var. Sen de bana emanetsin çünkü seni unutmak gibi bir imkanım yok."
....
Elma Hırsızı kurgumdan ufak alıntı, sil baştan yazılan bir hikaye ve önümdeki süreç geçtiği zaman yine buralarda olacağım ♡ Umarım hikayemi okuyan okuyucularımı da bu kurguma beklerim, yakın zamanda geliyoruz ♡♡
#ELMAHIRSIZI